menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Abdullah Öcalan kimdir?

24 2
09.06.2025

Terörsüz Türkiye hedefinin siyaset üstü bir mesele olduğunu idrak edemeyen sözde milliyetçi partiler aşağı doğru ivmelenen oy oranlarından kaynaklanan endişeyi ellerine aldıkları cımbızlarla hafifletmeye heves ettiler.

27 Şubat’ta İmralı’dan yapılan çağrının sade dili ve net ifadelerine rağmen, “yazılmayan paragrafı” olduğunu iddia ederek “bölmek istiyorlar” yaygarası yaptılar.

12 Mayıs’ta PKK terör örgütünün fesih ve silahları bırakma kararını açıkladığı metinden Lozan Anlaşmasına yapılan atfı cımbızlayıp örgütün fesih kararını görmezden geldiler. PKK’nın çıkış nedenini bağladığı hiçbir gerekçenin terörü meşru kılmadığını, hatta PKK’nın Lozan’ın tarafı bile olmadığını, hatta ve hatta açıklanan metnin bir anlaşma metni olmadığını bildikleri halde “bilmiyormuş gibi” yaptılar.

Ağır silahları, arkasındaki devletlerin varlığı ve örgüt elemanlarının uluslararası istihbarat örgütleri tarafından kollandığı 47 yıllık sürede Türkiye’yi bölmeye gücü yetmeyen örgütün, fesih kararı alıp silahları bırakmasıyla böleceklerini mırıldanıp durdular.

Terörsüz Türkiye hedefinde sadece 7 ayda bir kurşun dahi atmadan, bir şehit daha vermeden önemi bir mesafe alındı. Tıpkı güçlü devletlerin yaptığı gibi… Pazarlık yapmadan, milli devlet ilkesinden milim sapmadan, bin yıllık Türk-Kürt kardeşliğine halel getirmeden…

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim’de elini DEM Parti’ye uzattığında kimse 12 Mayıs’ta PKK’nın kendini feshedip silahlarını bırakma kararı alacağını aklının ucundan dahi geçirmiyordu. Sayın Bahçeli 5 Kasım 2024 tarihinde yaptığı konuşmada, “Tabular kalktıkça, ezberler bozuldukça, statüko delindikçe, insanlar birbirine dürüst davrandıkça, içlerinden geçeni özgürce söyledikçe, bir anlaşma ve mutabakat noktasından diğerine küçük adımlarla ilerlemek daha kolaydır” ifadelerini kullanmıştı. Bu cümle terörsüz Türkiye hedefinin........

© Türkgün