Alplerin ve Erenlerin Piri: Yesili Hoca Ahmed
Şu Ahmet Yesevî kimdir? Bir araştırın göreceksiniz; bizim milliyetimizi asıl onda bulacaksınız. (Yahya Kemal BEYATLI)
Bismillah diyorum/ Hikmet söylüyorum/ Talip olanlara/ İnci cevher saçıyorum. Bu dizelerle başlıyor Hoca Ahmed Yesevi’nin Divan-ı Hikmet’i. O halde biz de Bismillah diyerek başlayalım Pirimizi anlatmaya. Bir Türk sahabe olduğu söylenen Arslan Baba (Rabbim O’nun sırrını saklasın) yazımızda biraz bahsetmiştik. Türk-İslam medeniyetinin en önemli isimlerinden biri olan Hoca Ahmed Yesevi’nin manevi yolculuğu, Arslan Baba’nın rehberliğiyle şekillenmiştir.
Türk Ellerinde, Arslan Baba ve Hoca Ahmed Yesevi’nin karşılaşmasıyla ilgili birçok anlatıya rastlanır. Bunlardan en meşhuru, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) Arslan Baba’ya özel olarak iki emanet teslim ettiği ve bu emanetleri Ahmed Yesevi’ye ulaştırmasını vasiyet ettiği anlatıdır. Arslan Baba, bu emanetlerle Türkistan’a gitmiş ve henüz genç yaştaki Ahmed Yesevi’yi bulmuştur. Emanetlerin birisi hurmadır ve bu hurma Ahmed Yesevi’ye bizzat Arslan Baba eliyle yedirilmiştir. Bu olay, Ahmed Yesevi’nin manevi yolculuğunun başlangıcı olarak görülür. Rivayetin devamında, Arslan Baba’nın Hz. Peygamber’in (s.a.v.) emanet ettiği hırkayı da Yesevi’ye giydirdiği, ona manevi usulleri öğrettikten bir yıl sonra vefat ettiği anlatılır. Bu menkıbe, mecazi bir anlam da taşır. Hurma, ilim ve hikmetin sembolü olarak değerlendirilir. Arslan Baba’nın Ahmed Yesevi’ye hırkayı ulaştırması ise onun hikmet yolunda bir mürşit olarak görevlendirildiğini ifade eder. Bu hikâye, aynı zamanda Ahmed Yesevi’nin manevi yetkinliğini ve Allah’ın lütfuna mazhar olduğunu simgeler.
Arslan Baba’nın vefatından sonra Yesevi, Yusuf Hemedani ’ye önce öğrenci sonra halife olmuştur. Yusuf Hemedani’nin iki önemli halifesi Hoca Ahmed Yesevi ve Abdülhalik Gucdüvani sonraları Türkistan’ın en yaygın sufi ekolleri olan Yeseviyye ve Hâcegâniye (sonraki adıyla Nakşibendiyye) isimli tasavvuf geleneklerinin kurucusu olmuşlardır. Yusuf Hemedani’den dini ve tasavvufi eğitim aldıktan sonra kendi memleketi olan Yesi’ye dönüp orada halkı irşâd eden Hoca Ahmed Yesevî, Türkistan’ın manevi hayatında derin izler bırakmış önemli bir sufi liderdir.
Yesevilikte bir sufinin eğitimi intisapla, katılım merasimi ile başlar. Bu merasim şöyle yapılır: Şeyh, sufi olmak niyetiyle gelen kişinin elini tutar, tövbe etmesini ve Allah’a yönelmesini tavsiye ederek kendisine........
© Türkgün
