Tarlada sessizlik, raflarda fırtına!
Tarımda kronikleşen sorunların çözülmesinin gerekliliği ve bu sorunlarla ilgili çözüm önerilerini birkaç kez köşemde yazmaya çalıştım.
Tarımsal faaliyetlerimizde çoğu zaman farkında olmadan yaşadığımız sorunların üzerine gitmeden, bu sorunları çözüme kavuşturmadan gıda fiyatları düşürülemez. Üretim planlaması dâhilinde yeterince üretmediğimiz müddetçe ve üreten çiftçimiz de para kazanamadığı müddetçe gıda enflasyonuna çözüm bulamayız maalesef.
Hiçbir yetkilinin veya tarıma yıllarını adamış insanların kronikleşen bu sorunları dillendiremediği, içinde bulunduğumuz durumu sorgulamadığı, sorgulamak bir yana sürekli 74 milyar dolarla tarımsal hasılada Avrupa birincisi, dünya yedincisiyiz ve sıralamada yerimizi koruyoruz cümlelerinin sürekli kullanımı bizi tarımda tembelliğe sürüklüyor.
Tarımda Avrupa’da ve dünyada söz sahibi olabilecek kapasitemiz var. Dünyada yedinci olacağımıza ilk üçe neden girmeyelim? Sürekli çok iyiyiz sözleri, bizi tarımda gevşekliğe ve tembelliğe sürüklüyor sonra bizim için bir avuntu hâline geliyor. Avrupa birincisi, dünya yedincisiyiz diye çözüm bekleyen sorunları çözmek yerine görmezden gelip, günübirlik kurtarma politikalarıyla çözüm aramaya başlandığında her defasında enflasyon duvarına tosluyoruz(?)
Bizim “fiyatı artan ürünleri ithal eder, böylelikle fiyatı düşürürüz dolayısıyla enflasyon da düşer” mantığı ülkemiz tarımına uygun bir mantık değildir. Bu mantıkla hareket ettiğimizde bana........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta
Joshua Schultheis
Rachel Marsden