menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hızlı tren ihalesi - Cüretlerinin ve cesaretlerinin kökeni

3 0
08.01.2025

Seçimleri her seferinde kazanma yönteminin Tüketici Güven Endeksini yükseltmek olduğunu keşfetmiş olan Erdoğan, seçim önceleri yaptığı yüksek Kamu harcamaları ile her seferde dönemsel ekonomik canlılık yaratmayı başardı. Ancak bu dönemsel canlılığın faturasının yüksek enflasyon olarak ödeneceğini de defalarca deneyimlemişlerdi.

Bize anlatılanlara göre; enflasyonla mücadele için hem vatandaş hem de Kamu cephesinde harcamaların kısılması, piyasanın mümkün mertebe soğutulması gerekiyordu. Ekonominin patronu Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in öngördüğü acı reçete vatandaş cephesinde çok sıkı şekilde uygulanmaya devam ediyor. Alt-orta sınıf, emekliler ve dar gelirliler harcama yapamayınca piyasadaki mal ve hizmet talebi düşecek, ekonomi bir nebze soğuyacak ve böylece enflasyon inişe geçecekti. 2025’te asgari ücret artışının (nasılsa yakında seçim yok diye enflasyonun altında) yüzde otuzda tutulmasının sebebi de buydu.

Enflasyonun bir sonraki seçim öncesi makul seviyelere düşürülmesi için (vatandaşın canını biraz daha yakma pahasına) kamu giderlerini nispeten düşürecek bir perhize Mart 2023 yerel seçimleri sonrasında (güya) başlamışlardı. Yüksek enflasyonun artık dizginlenmesi gerektiği için bu sıkı para politikasına Erdoğan’ın da ikna edildiği söyleniyordu.

Mayıs 20224’de yaptığı açıklamada Bakan Şimşek "Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi" kapsamında, devlet olarak tasarrufa gidileceğini ve harcamaları disiplin altına aldıklarını söylemişti. “Yatırımların öncelikli alanlara yönlendirilmesi de ülke geleceği, verimlilik, uzun vadeli büyüme açısından çok kritik bir değişken” diyen Şimşek, acil ve zorunlu işler haricinde yeni projelere ve yatırımlara bütçeden ödenek ayrılmayacağını açıklamıştı.

Ancak (yazımın devamında sebeplerini açmaya çalışacağım üzere) bu can sıkıcı perhize Erdoğan’ın tahammülünün de sınırları vardı. Tüm siyasal gücünü her tür Kamu imkânlarını pervasızca kullanmaktan alan Erdoğan yüksek maliyetli kamu ihalelerini yandaşlarına dağıtma imkânından daha ne kadar feragat edebilirdi ki? Ayrıca, onlarca yıldır mega projeleri birlikte yürüttükleri; kamuoyunda “beşli çete” diye bilinen (devlet eliyle özenle büyütülmüş) dev firmaların devasa iş makine parkları ve on binlerce çalışanı yıllarca atıl kalacak değillerdi ya! Üstelik vatandaşa iş ve aş da lazımdı.

Kısacası, bir süredir yürütülen görece sıkı para politikaları gereği Kamu kaynaklarından bol kepçe dağıtma perhizi çok da sürdürülebilir değildi. Böylece 2024’ün son gününe acilen yetiştirilen bir ihaleyi devreye soktular!

Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü, Delice (Kırıkkale)-Çorum arasındaki 120 kilometrelik hızlı tren hattı için ihale sürecini 31 Aralık........

© Toplumsal