Türkiye siyasetinde ironiler hiç bitmiyor. 2000’lerin başında Deniz Baykal, CHP lideri olarak AKP’nin önünü açtı. Erdoğan’ın önündeki siyasi engeli kaldırdı, Meclis yolunu açtı. Bir bakıma CHP, o gün AKP’yi *dizayn etti*. Muhalefet gibi görünen bir parti, iktidarın nefes borusu oldu.

***

Aradan yıllar geçti. Roller değişti. Bugün, *hükümet eliyle CHP yeniden dizayn ediliyor*. Mahkeme kararları, il yönetimlerinin görevden alınması ve parti içi hizip çatışmalarıyla birlikte, İstanbul’daki “Kılıç Operasyonu” tüm dikkatleri üzerine çekti.

Kılıç metaforu, hem sert müdahaleyi hem de Kılıçdaroğlu’nun parti içindeki etkisini çağrıştırıyor. CHP’nin kadrolaşma ve bölünme sorunları uzun süredir devam ediyor.

***

Hatırlayalım: Gürsel Tekin’in Yargıtay’daki dosyası bir anda buhar oldu. İddianame, raporlar, gerekçeli karar kayboldu. Adaletin evrakları nasıl kayboluyorsa, bugün de CHP’nin il yönetimleri aynı hızla kayboluyor.

Peki o gün CHP’nin başında kim vardı? Dosya kaybolduğunda neden tek bir cümle edilmedi? Neden “hesap soracağız” diyen bir genel başkan çıkmadı? Suskunluk, belki de........

© Toplumsal