menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Vatandaşlıktan kulluğa mı!

10 17
19.07.2025

Ekmeğin mayasında saklı kadim türkü,
Çanakkale'de düşen her şafakta yeniden doğan hissiyat.
Dilinde Yunus'tan dökülen aşk,
Köy meydanında dönülen halayın sıcak teri,
Hüzünlü bir bağlama sesinde Anadolu'nun derdi…

MİLLET senin adın:
Gözyaşında tuz, alnında nur,
Bin yıllık çınar, kökleri tarihin karanlık toprağına değen.
Kan değil; aynı rüyaya uyananların ortak nefesi.

Sen,
Sınır çizgilerinde billurlaşan irade,
Anayasanın ilk cümlesindeki titreyen harf,
Vergi defterindeki rakam, okul sırasının tahtası.
Pasaportun kırmızı mühründe vatan,
Meclis kürsüsündeki yeminin ağır sözü…

ULUS senin adın:
Çelik çerçeve hukukun soğuk ve gerekli düzeni.
Toprak değil; bir çatı altında sözleşenlerin kurşun kalemi.

Bazen iç içe geçer iki nehir gibi:
Milet’in coşkun suları, Ulus’un setlerinde akar.
"Türk" dediğinde;
Hem yürekteki sızı hem nüfus cüzdanındaki yazı çınlar.
Biri olmasa, öteki eksik kalır –
Ruhsuz beden, ya da sınırsız ruh gibi…

Anla ki:
Millet, yan yana uyuyanların sıcaklığıdır,
Ulus ise aynı kapıya anahtar arayanların kaydı.
İkisi de bu toprağın gerçeği:
Biri asırlık zeytin, öteki onu koruyan bahçe duvarı..." Ahmet Atam (1)

“Kartaca yıkılmalı!” diyen Roma’nın yaşlı senatörü Cato'dan sonra günümüzün 'Cato'ları ise “Cumhuriyet unutulmalı! Vatandaşlık bitmeli! Millet kavramı bu coğrafyada fazlalık!” diyor,(2)

Ve modern çağın bu dalkavukları söylemlerini sadece fısıldamıyor, yüksek sesle de haykırıyor!

Mesela Tom Barrack adındaki Büyükelçi, Türkiye için önerdiği yol haritasında açıkça,
“Osmanlı’daki millet sistemine dönülmeli.” diyor, yani tercümesi şu: “Bu topluma eşit vatandaşlık fazla tebaa olsunlar.” diyor.

Bu görüş sadece bireysel bir fantezi de değil; küresel sermayenin ve işbirlikçilerin ortak hayali bir anlayış olup bir yönetim biçimini........

© Toplumsal