Ben anlatmaktan yoruldum, siz dinlemekten bıkmadınız… Zira her kazma darbesinde yeni bir fosil buluyoruz; ama bunlar dinozor değil, “israf çağı” kalıntıları.

Eyüpsultan’daki tabloyu görünce insan ister istemez düşünüyor:

“Acaba belediye ekonomisi de bizim gibi enflasyonun altında mı ezildi?”

Yok, yok…

Bu başka bir ezilme. Bu bildiğiniz “sanat eseri kıvamında çöküş.

Başlayalım…

Toplumsal.com.tr’nin haber istihbaratından Şenol Demirci yine ince eleyip sık dokumuş, Eyüpsultan halkının bütçesi hangi ustalıkla, hangi maharetle, hangi buharlaştırma tekniğiyle yok edilmişse, hepsini önümüze koymuş.

Ve doğal olarak o meşhur soru işareti daha da büyüdü:

Eyüpsultan kasten mi batırıldı?

31 Mart’ta göreve gelen Dr. Mithat Bülent Özmen’in ilk cümlesi:

“Kasa boş, maaş yok.”

Yeni yönetim koltuğa oturdu oturmasına ama maaş ödeyemeyerek bir ilk icraat yaptı.

Hani dersin ki, “Talihsizlik olmuş.”

Ama yok.

Bu olayda talihin suçu yok.

Burada bir zanaatkârlık, bir ustalık, bir ince işçilik var.

Gazeteci refleksiyle soruyorsun:

“Bir yönetici belediyenin maaş ödeyemeyecek hale geldiğini nasıl........

© Toplumsal