menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Adı Yağmur…

6 1
12.01.2025

Ocak ayının keskin soğuğu Büyükdere Caddesi’ni ve Sanayi metrosunun gri betonlarını iyice belirginleştiriyordu.

Metronun merdivenlerine doğru hızla ilerleyen genç bir kadın, adımlarındaki telaşla kalabalığın alışıldık düzenini bozuyordu. Hareketlerindeki panik, çevresindekileri ürkütüyor, adeta görünmez bir çığlık gibi herkesin dikkatini üzerine topluyordu.

Kadının üzerinde, yılların yorgunluğunu taşıyan, kumaşı tüylü, grimsi bir kaşe kaban vardı. Kabanın altından beliren eski bir ceket ve onun içinde bordo renkli boğazlı bir kazak göze çarpıyordu. Basit görünümüne rağmen bu giysiler ona açıklanamaz bir gizem katıyor; sanki bir şeyleri saklıyormuş hissi yaratıyordu. Bu durum sadece benim değil, çevredeki güvenlik görevlilerinin de dikkatini çekmişti.

Onu izlerken, ürkütücü bir şekilde aklıma yakın zamanda yaşanan terör olayları doluştu. “Ya üzerindeki bir bomba ise?” düşüncesi zihnimi bir anlığına ele geçirdi. Korkunun insan zihnini nasıl hızla önyargılarla doldurduğunu o an derinden hissettim. Gerçeği öğrendiğimde, bu aceleci yargımın ne kadar haksız olduğunu fark ettim ve kendime kızarak mahcubiyet hissettim. Ancak orada bulunan herhangi biri aynı korkuyu yaşayabilirdi; kadının davranışları ve duruşu, bu tür düşünceleri neredeyse kaçınılmaz hale getiriyordu.

Kadının hareketleri giderek daha kontrolsüz hale geliyordu. Güvenlik görevlileri ona doğru yaklaştıkça, o adımlarını hızlandırıyor ve istasyonun köşesindeki asansörlere doğru geri çekiliyordu. Bir şeyden kaçıyor gibiydi ya da belki de bir şeyden saklanmaya çalışıyordu. Ancak bu kaçış, kendini daha çok ele verir bir duruma düşmesine sebep oluyor.
Hava soğuk, merak ise yakıcıydı.

Bu arada bir kadın güvenlik görevlisi de diğer güvenlik görevlilerin yanlarına gelmiş; onlarla hararetli bir........

© Toplumsal