Aynaya bir de kendimiz için bakalım
Her gün işe gitmek için evden çıktığında, ilk olarak yandaki lokantanın çöplerini karıştıran kedi ile karşılaşır ve ona günaydın derdi. Yoluna devam ederken, ikinci karşılaştığı canlı varlık bir meyve ağacıydı. Ona da günaydın dedikten sonra, bir de takılırdı ”kız zilli hala meyvelerini bitiremedin mi?”
Durağa gelince, en fazla beş dakika sonra belediye otobüsü gelirdi. O gün de öyle oldu ve saat sekizde otobüse binerken günün üçüncü günaydınını şoföre diledi.
Şoförün “Abi Allah senden razı olsun, sabah beşten beri seferdeyim, ilk defa bir kişi bana günaydın diyor” demesi yüreğini acıttı!
Yolculuk boyunca birçok insan otobüse bindi ve indi, binenlerin şoförden bir günaydını esirgemesi, kendileri için şoförün kalbini kazanamadıklarından kayıp, şoför için ise hizmet ettiği insanların duyarsızlığından dolayı gönül burukluğu oldu!
Kendi durağında inip, işyerinin bulunduğu sokağa girdiğinde, ilk olarak, başka bir işyerinin kapısında duran güvenlik görevlisini görürdü ve ona da günaydın derdi!
Bu güvenlik görevlisine, dört ay yani on üç hafta boyunca, haftada altı sabah olmak üzere, toplamda yetmiş sekiz kez günaydın dedi, ama güvenlik görevlisi duvara söylenmişçesine hiç tepki vermedi!
Beşinci ay, yani yetmiş dokuzuncu haftadan yüz ikinci haftaya kadar ki günlerde, kendisi sokağa girince, güvenlik görevlisinin O’nun yolunu gözlediğini fark etti! Bu günler boyunca da, hiç karşılık........
© Tigris Haber
