Gerçek Öldü, Ekranlar Alkışlıyor
Sessizlik, söyleyecek her şeyi söylemiş olanlar için korkunçtur. Kelimeler tükendiğinde, geriye yalnızca boşluk kalır. Oysa hiç söyleyecek sözü olmayanlar için sessizlik rahattır; ne düşüncenin yükü vardır ne de cesaret gerektirir.
Ne yazık ki bugün, konuşması gerekenlerin sustuğu, susması gerekenlerin ise ekranlara sığmadığı bir çağda yaşıyoruz.
Televizyon izleyerek gerçeğe ulaşmak artık mümkün değil. Medya, enformasyon aracı olmaktan çıkıp devletin ideolojik aygıtına dönüştüğünde, doğruyla yalanı ayırt etmek imkânsızlaşır.
Liberal düşüncenin medyaya biçtiği “bekçi köpeği” rolü, bugün ya sahibinin sesiyle havlayan ya da tamamen suskun bir evcil hayvana evrilmiş durumda. Artık kamunun gözcüsü değil, iktidarın alkışçısıdır.
Oysa medya, demokrasinin bekçi köpeğidir; toplum adına iktidarı gözetler, yanlışları ifşa eder ve hesap sorulmasını sağlar. Bugün ise bu rol, ya gönüllü bir suskunluğa ya da sadakat karşılığı havlamaya indirgenmiştir.
Eleştiren değil, pohpohlayan makbuldür; muhalifler “maksatlı yayıncı”, eleştiriler ise “karşı tarafın........© Tigris Haber





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein