menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Suça Sürüklenen Çocuklar

10 9
27.05.2025

Son zamanlarda çocukların suça karıştığı vakalar dikkat çekici biçimde artış göstermektedir. Söz konusu artış, yalnızca adli bir mesele olarak değerlendirilmemeli; aksine, toplumun sosyal yapısında yaşanan aksaklıkların, eşitsizliklerin ve ihmallerin bir yansıması olarak ele alınmalıdır. Son dönemde kamuoyunda geniş yer bulan Ahmet Minguzzi davası, bu konunun yalnızca uç örneklerle sınırlı olmadığını, giderek yaygınlaşan bir sorun hâline geldiğini göstermektedir.

"Suça sürüklenen çocuk" ifadesi, yalnızca bir suçun faili olan bireyi değil, aynı zamanda belirli toplumsal ve bireysel dinamiklerin etkisiyle bu sürece dâhil olan çocukları tanımlar. Bu süreçte çocuklar ne yalnızca mağdurdur ne de yalnızca fail; aksine, karmaşık sosyal ve psikolojik etkenlerin biçimlendirdiği bir etkileşim alanında yer alırlar. Dolayısıyla bu olguyu doğru analiz edebilmek, hem bireysel sorumluluğu hem de toplumsal koşulları birlikte değerlendiren çok yönlü bir bakış açısını zorunlu kılar.

Bu bakış açısının en temel yapı taşlarından biri, çocuğun yetiştiği aile ortamıdır. Aile, çocuğun değer yargılarını, sınırlarını ve toplumsal kurallarla ilk temasını oluşturur. Bu nedenle aile, yalnızca bir bakım alanı değil, aynı zamanda çocuğun içsel dengeyi kurduğu ilk sosyal alandır. Ancak bu sistem işlevini yitirdiğinde, yani aile içi şiddet, ilgisizlik, istismar ya da denetimsizlik hâkim olduğunda çocuk, düzen yerine kaosa sürüklenebilir. Bununla birlikte aşırı otoriter ya da tamamen ilgisiz ebeveyn tutumları, çocukta sağlıklı bir........

© Tigris Haber