menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

DİJİTAL DİKTATÖRLÜK: GÖRÜNMEZ KELEPÇELERİN ÇAĞI

12 0
10.02.2025

Diktatörlük denince aklımıza genellikle askeri darbeler, sansürlenmiş gazeteler, demir parmaklıklar ve işkence odaları gelir. Oysa 21. yüzyılın diktatörlükleri çok daha sofistike ve görünmez yöntemlerle çalışıyor. Artık gazeteleri kapatmaya, muhalifleri hapsetmeye ya da kitapları yakmaya bile gerek kalmadı. Algoritmalar, büyük veri ve yapay zeka sayesinde insanlar farkına bile varmadan kontrol altına alınıyor. Buna dijital diktatörlük diyoruz.

1. Sosyal Medya: Özgürlük mü, Görünmez Hapishane mi?

Sosyal medyanın ilk yıllarında herkes özgürlüğün geldiğini düşündü. Artık herkes konuşabiliyor, herkes kendi haberini paylaşabiliyordu. Ama zamanla anlaşıldı ki, asıl kontrol artık daha güçlü ellerdeydi. Facebook, Twitter, TikTok ve Instagram gibi platformlar, kimin sesinin duyulacağını belirleyen görünmez yargıçlara dönüştü. Algoritmalar bir paylaşımı milyonlara ulaştırırken, diğerini tamamen gömüyor. Özellikle muhalif hareketler, hükümetlerin baskısıyla veya şirketlerin çıkarları doğrultusunda sansüre uğruyor. Özgürlük sanrısı içindeki milyonlar, aslında görünmez duvarlar arasında hareket ediyor.

2. Dijital Gözetim: Büyük Birader Seni İzliyor!

1984 romanındaki “Büyük Birader” artık sadece bir distopya değil; hayatımızın gerçeği. Çin’in sosyal kredi sistemi, insanları her hareketleriyle puanlayarak ödüllendiriyor ya da cezalandırıyor. Türkiye’de ise e-Devlet, kimlik numarasıyla her şeyin takip edilmesi, MOBESE kameraları ve sosyal medya denetimleri giderek sıkılaşıyor. Bugün bir tweet yüzünden hapse girenler, yarın dijital........

© Tigris Haber