menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ÇERÇEVELENMİŞ HAYATLAR (2)

10 0
10.03.2025

Geleneklerin, inançların, erkek egemen zihniyetin kıskacındaki aile ilişkileri, geçmişte kırsal alan yerleşimlerinin belirleyenleriydi. Tarım ve hayvancılığı özendirici desteğin olmayışı, kırsal hayatın zorluğu gibi nedenler, iş imkanı, sosyal yönü, eğitim ve sağlık hizmetlerine ulaşım kolaylığıyla çekim merkezi olan kente göçü artırdı. Dışa bağımlı ve çarpık sanayileşmiş kentler, göçle birlikte, çoğu gecekondu banliyölerle doldu. Kırsal hayat anlayışı kentlere taşındı. Bu anlayışın sosyal, kültürel yönden kategorize kent hayatına uyum zorluklarına, ekonomik zorluklarda eklendi. Bu banliyölerde yaşamayı; hayata tutunmak ve temel ihtiyaçları karşılamaktan ibaret sayan anlayış aile hayatını belirledi. Son derece sınırlı imkanlara sahip insanlar, kentin zorluklarıyla kuşatıldı.

Her biri farklı kültürel yapılara, inançlara, etnik kökenlere, becerilere, sosyal statülere mensup insanlar aynı potada buluştular. Kentlerdeki yeni hayat, farklı çevrelerden gelen insanlarda aidiyet, yabancılık sorunu yarattı. Nüfus hareketleri kaynaklı bu sorun, organize örgütlere giden sürecin alt yapısını oluşturdu. Bu örgütlenme modeli herkesi gettosuyla buluşturdu. Bireyler gettolarda yerini alarak, ihtiyaçlarını giderdi. Çünkü kabul gördü, kendisini oraya ait hissetti.

Kentsel dokuya uyumun yarattığı güçlükleri gettolarla aşma sürecinin belirleyenleri, yerel dayanışma dernekleri, marjinal gruplar, cemaatler oldular. Yerel değerleri ve hemşerilik duygularını, inançları, marjinal düşünceleri esas alan ilkelerle örgütlendiler ve bu ilkelere uygun propagandayla ciddi bir tabana ulaştılar.

Bu örgütler sistemin bireyleri tatmin etmeyen boşluklarından yaralandı ve........

© Tigris Haber