menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ÇERÇEVELENMİŞ HAYATLAR (1)

10 13
01.03.2025

İnsan hayatının gelecekteki çerçevelerini belirleyen ilişkiler ağının temelleri, ilk çocukluk döneminde atılır. İlk çocukluk döneminde edinilen değerlerin oluşmasında, ailenin geleneksel çocuk yetiştirme anlayışı belirleyicidir. Bu anlayış; ailenin eğitimi, dahil olunan ekonomik ve sosyal çevre, alışkanlıklar, yaşanılan coğrafya, gelenek, görenek, inanç sistemlerinin etkisindedir.

Ailede kazanılan değerler, okul hayatının başlamasıyla farklı değerlerle bütünleşerek, kişiliğin ayrılmaz parçası olur, hayata yön verirler. Sosyalleşme, sorumluluklar ve görevler alma, sevme, sevilme, kızma, öfke, korku, yeteneklerin sergilenmesi şeklinde hayat bulurlar. İnsanın karmaşık dünyasının ürünü bilgiler, beceriler, duygular, algılar, yargılar, beğeniler şeklinde davranışlara dönüşürler.

Bu bileşenlerle ortaya çıkan gözlenebilir, ölçülebilir özellikler, kişilik kavramıyla anlatılan bütünün öğeleridir ve bir arada bulunurlar. Bireyin uyaranlara yönelik tepkileri, tüm bunların, bir bakıma kişiliğinin ürünüdür.

Birey bedensel ve zihinsel donanımına ait bilgi, duygu, beceri, algı, ilgi, yetenekleriyle farklılıklara sahiptir. Kendine özgü özellikleri vardır. Çocuk eğitimi, ailede başlayan ve kendiliğinden işleyen bir süreçtir. Örgün eğitim öncesi alışkanlıklarla işleyen süreç, okul hayatıyla sistemli faaliyetlere dönüşür.

Eğitim sistemi gelişen ve değişen dünyaya uyum sürecinde, toplumun mevcut değerlerini gözetirken evrensel değerlerle donanımlı bireyler yetiştirmeyi görev edinir. Burada en önemli olan, eğitim sisteminin hiçbir otoriteden etkilenmeden, bağımsız ve kendi bilimsel bulguları doğrultusunda hareket etme özerkliğine ve bireysel gelişimi esas alacak bir işleyişe sahip olup, olmadığıdır.

Eğitim sisteminin........

© Tigris Haber