Kocamanbaşı Çatıyanı
Bazlamaç gezimiz sırasında İlkokul binasından çıkarken bir sürprizle karşılaştım. Binanın giriş kapısı önünde üç bayan oturmuş sohbet ediyorlardı. İşgüzarlığım tuttu, bazılarının “Seyfi Bey boş işlerle uğraşıyor” sözünü doğrularcasına kendileriyle tanışmak istedim.
Okulun öğretmenleriymiş. İlk ikisi ile tanışma faslı mutat geçti. Üçüncüsüne gelince bir farklılık hissettim. Bayan öğretmenin gözünde siyah gözlük vardı ve baktığında yüzü insana bir şey söylemiyordu. Ancak “Çarşambalıyım, soyadım Saraçoğlu” deyince soyadı dikkatime takıldı. “Tuba Saraçoğlu'nu tanıyor musun?” dedim. “Ablam olur” dedi. Tuba, 1993-1994 öğretim yılında Çarşamba Kız Meslek Lisesi 7A sınıfında öğrencimdi. Bundan sonra iki dönem daha dersine girmiştim. 30 sene önceki öğrencimin kardeşi ile karşılaşmak benim için hoş bir sürpriz oldu.
Okuldan ayrılmadan öğle ezanı okunmuştu. Hem namazımızı daha rahat kılmak, hem de Bazlamaç'ın Büyük Merkez Camisi'ni görmek amacıyla arabamıza bindik. Cami, okula ancak yüzelii metre mesafedeydi.
Caminin yanına gelince Zeki Bey, “Biraz daha çıkalım; çevreyi tanımış oluruz. Namazı dönüşte kılarız” dedi. Şurası Hoylan, burası Kocapelit derken yukarıda Çatıyanı göründü. “Buraya kadar gelmişken Çatıyanı'nı da görelim” diyerek Çatıyanı'na çıktık. Arabamızı düz alanda boş bir arsaya park........
© Terme Bilgi Gazetesi
