Geçtiğimiz hafta, Tekkeköyspor ile oynanan maçta, diğerlerini tenzih ediyorum, kendini Termespor taraftarı sayan bir grup seyirci adeta Termespor'un ayağına kurşun sıkmıştır.
Neden mi? Anlatayım. Termespor'un en az 1 puana ihtiyacı vardı. Tekkeköyspor ise grup liderliğini garantilemişti. Yani kıran kırana oynaması beklenmiyordu.
Aslında her şey çok iyi başlamıştı. Maç öncesi sınma hareketleri bitmiş soyunma odasına gidiyorlardı ki Tekkeköyspor oyuncularından biri yanıma geldi. Gülümseyerek “Merhaba abi” dedi. Tanıdığım bir sima değildi. 'Merhaba' dedikten sonra, “Seni çıkaramadım” dedim.
“Siz yıllardır burada bizim fotoğraflarımızı çekiyorsunuz” dedi.
Mesele anlaşılmıştı. Teşekkür ettim. Onun bu davranışı içimi ısıttı.
Takımlar sahaya çıktığında fotoğraf aldım. Tekkeköyspor takımının fotoğrafını çektikten sonra “Başarılar. Kavgasız, gürültüsüz temiz bir maç olmasını diliyorum” dedim. Bir şey demediler. Bazıları başlarını eğerek olumlu karşılık verdi. Bazı oyuncuların da gülümsediğini fark ettim. Bunlar, benim sakin ve kavgasız bir maç olacağı yönündeki ümidimi artırdı.
Hakem tam oyunu başlatacakken tribünlerden “İki takım burayaaa, iki takım burayaaa!” tezahüratı duyuldu. Seyircilerin, rakip takımı tribüne davet etmesi alışıldık bir durum değildi. Bunu hayra yordum. “Seyirciler de maçın dostluk içinde geçmesinden yana” dedim.
Termespor'un kendi seyircisine karşılık vermesi normaldi. Ancak Tekkeköyspor'un bu çağrıya uyması şart........

© Terme Bilgi Gazetesi