menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Fatma CİVELEKOĞLU GEÇER

7 0
07.04.2025

ANNEM

Günlerin ve ayların anlamını okula gittiğim zamanla eşdeğer tuttuğum küçük yaşımdaydım.
Çocuğun dünyası ailesiydi, onlar nereye giderse ben de oraya giderdim. Bahçede yapılacak iş varsa köye, şehirde iş hayatı varsa şehre gelirdik. Konar-göçer bir yapımız vardı ve bu durum babamın arazilerine karşı hassas olmasından kaynaklanırdı. Ufak bir taşı, kuru çalıyı, rüzgârın kırdığı dalları bahçesinin içinde görmek istemezdi. Velev ki bahçede gezinirken ne idüğü belirsiz bir enük peşimize düşse “oş git” deyip atabileceğimiz bir taş bile bulamazdık.
O vakitler herhalde koca ganetli fındık ağaçlarının üzerine çıkıyorduk. Bağı bahçesi olanın işi gücü bitmezmiş, çocukluğumda aynı bu şekildeydi. İşimiz gücümüz başımızdan aşkındı. Yaptığımız her işin, daha iyi mahsul almak üzerine uğraşılan çalışma şekli olduğunu düşünür, literatürdeki anlamını bilmezdim. Boyumuz posumuz kısa, yaşlarımız 8-9-10- da olsa dur durak bilmeden çabalardık.
Ailemiz kalabalık olduğu için annem, her birimize ayrı ayrı bahçe orakları yaptırmıştı. Oraklar birbirine karışmasın diye saplarına işaretler yapılır ben de ateşe tuttuğum tel parçasıyla F harfini kazırdım. Elimize oyuncak almışçasına sevinirdik. Her işin orağı farklı da olsa ortak........

© Terme Bilgi Gazetesi