"Sevgili Hacı Bektaş Veli..."
En az 750 yıllık bir geçmişe sahip Hacı Bektaş Veli, Hacıbektaş İlçesi’nde 62. kez anılıyor. 16 Ağustos’ta başlayan törenler 18 Ağustos’a kadar sürecek. Bu vesileyle adı anılarak her çevrede mesaj verilecek Hacı Bektaş Veli’yi bir başka açıdan yazmak istedim…
Düşünür yetiştirmede oldukça çorak topraklara sahip ülkemizde Hacı Bektaş Veli, yalnızca yaşadığı yüzyılda değil, belki de asıl olarak kendinden sonraki yüzyıllara damga vurmuş, hep bir aydınlanma odağı olmuştur.
Anadolu Alevilerinin ve Bektaşilerinin hemen hemen tamamı Hacı Bektaş Veli’yi "serçeşme", yani ana kaynak olarak tanır, kendi doğallığı içinde Hacıbektaş’ı da "Mürşit Kapısı" olarak görür!
Aleviler için Hacı Bektaş'ın kutsallığı yalnızca onun inanç önderi olmasından kaynaklanmaz. Çünkü Aleviler için o yalnızca ulaşılamayan bir inanç önderi değil, arkadaştır, dosttur, yoldaştır... Ona hitap biçimlerinde bu açıkça görülür.
Türkiye'nin en önemli folklor araştırmacılarından Prof. İlhan Başgöz 2000 yılında, Hacıbektaş'ta Dergâh'ı ziyaret eden dört yüz kişinin duygularını ve düşüncelerini yazdığı bir İmza Defteri’nden hareketle Alevilerin Hacı Bektaş Veli'yi nasıl algıladıklarını, onların hitap şekillerinden hareket ederek incelemiş.
Başgöz diyor ki, insanların birbirine hitap etme biçimi, toplumdaki sosyal ilişkilerin bir göstergesidir. 'Esselamünaleyküm, İyi günler, Merhaba' gibi...
Alevilerin de, "Hacı Bektaş Veli'ye hitaplarında geleneksel söz kalıpları vardır. Bu kalıplar 'Hünkar, Pir, Hazret' gibi sözlerini içine alır. Bu hazır formül bazen Allah, Muhammed, Ali üçlemesine bağlanarak da 'Ya Allah, Ya Muhammed, Ya Ali, Pirim Hacı Bektaş Veli' diye kullanılır.
Başgöz’ün en önemli tespitlerinden........
© Tele1
