Koca köy neden susar?
Kendimizi tehdit altında hissettikçe ‘güven nesnelerine’ olan ihtiyacımız artar. Ne demek güven nesnesi? Çocuk mesela ilk evden ayrılıp okula gittiğinde yanında bir tanıdık ister. Mesela bebeklik battaniyesi mesela peluş oyuncağı. O güven nesnesi yanında olduğunda ‘dışardan’ ona kötülük gelmeyeceğine inanır ve kendisini güvende hisseder. Mantık basit. Kendinizi minicik bir çocuk bedeninde hissedip dev gibi tehlikeli yetişkinlerin arasında güçsüz hissediyorsanız sizi koruyacak bir ‘büyüğe’ ya da bir ‘büyüye’ ihtiyaç duyarsınız. Daha zorba olana hayranlık da işte böyle başlar. Şiddet sıradanlaşır. Çünkü sizden olan diğerine karşı üstünlük kuramazsa, diğerlerinin bizi yok edeceğine inandırılırız. Ve bu yok oluş kaygısı hatta lime lime edilme kaygısı (ölüm anksiyetesi bunun yanında pek masum kalır) toplumun her bireyini terörize ediyor. Güvende olmama- olamama. Çatısız, korunaksız ve her an tehdit altında olma toplumun adaletin varlığına dair inancını yitirmesiyle sonuçlanır. Dolandırıcıların serbest bırakılması, katillerin ortada cirit atması ve gündüz kuşağı kadın programlarındaki cinayet öyküleri maalesef toplumun ‘gerçeklik’........
© Tele1
visit website