menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bodrum'un manevi havası

5 13
17.03.2025

Bodrum’un manevi havası

Mehmet Akif Erdoğru

Muğla’nın Bodrum ilçesi zamanımızda daha çok turistik bir şehir olarak biliniyor. Ancak şehir dokusu dikkatle gözlemlenirse, onun tarihi ve manevi havasının da gayet yüksek olduğu görülür. Yay gibi uzanan limanın çevresinde camiler; türbe ve şehitlik yer alır.
Bodrum kale içerisinde yer alan Kanuni Sultan Süleyman Camii ibadete kapalı olduğu için dikkate almazsak, kaleden batıya doğru Neyzen Tevfik Caddesi boyunca, sırasıyla Kızılhisarlı Mustafa Paşa Camii, Adliye Camii, Merkez Tepecik Camii, nihayet türbe ve şehitlik sıralanır. Bunların hepsi Osmanlı döneminin nadide eserleridir ve çoğu on sekizinci yüzyıl yapısıdır. II. Abdülhamid dönemine ait tipik minareler kentin silüetinde uzaktan seçilebilir. Bu camiler içinde en geniş olanı ve Cuma namazı kılınabileni Kızılhisarlı Mustafa Paşa camiidir. Giriş kapısı üzerindeki Türkçe kitabede, Mustafa Bey, ‘mücahid fi sebilillah ve gazi’ olarak belirtilir. Gazi Mustafa Bey, ‘beytullah’ olarak isimlendirilen bu camiyi, 1724 (1136) yılında tamamlamaya muvaffak olmuştur. Camiye girenlerden bir ‘amin’ beklemektedir ki, bu bir ‘vasiyet’ niteliğindedir. Allah’ın rızasını kazanmak amacıyla yaptırdığı bir hayır olduğu için onun Cennet’e girmesi beklenir. Bu kitabelerde Mustafa Paşanın Kızılhisarlı olduğuna dair açık bir ibare yoktur. Merkez Tepecik Camiinin kitabesine göre kendisinin ‘Hacı’ olduğu anlaşılmaktadır. Camiin zamanla bazı yerlerinin yıprandığı anlaşılıyor. Zira kapı üzerindeki ikinci kitabede, 1762 yılında (1175) Tabak Mustafa Bey tarafından tamir ettirildiği yazılıdır. Böylesine tarihi değeri olan bir camide Cuma namazı kılmak bu aciziye nasip oldu. Genç sakallı bir vaiz,........

© tarihistan.org