Reform lazım reform
Daha çok darbe dönemlerinde şahit oldum: Askerlerin hepsi değil ama bir kısmı- mesela Nitekim Paşa öyleydi- bir sivil yönetim koltuğuna oturunca şöyle düşünüyor sanki: “Bu salaklar bugüne kadar işleri nasıl batırmışlar, hele bir bakayım.” Ve karmaşık meselelere şık ve basit çözümler buluverirler. Uzun zaman Popper’a atfettim. Drucker ve Mark Twain’e de atfedenler çıkmış. Söz bu kadar doğru ve çarpıcı olunca... Meğer gazeteci, yazar Henry Louis Mencken’inmiş: “… Her insani problemin her zaman aşikâr, şık ve makul bir çözümü vardır ve o çözüm yanlıştır.”
İşte kendilerini hiç beklemedikleri bir anda hiç bilmedikleri bir kurumun yönetim mevkiinde bulanların reaksiyonu da böyle aşikâr çözümleri keşfetmek oluyor. Askerlerin günahını aldım. Siviller de öyle. Muhterem kişi aniden bakan olmuş. Art arda iki şey geçiyor aklından: 1) İşte sonunda dehamı anladılar. Geç kaldılar ama neyse. 2) Bakayım alelade insancıklar bugüne kadar neleri yanlış yapmış. Ve arkadan reformlar gelir.
Bundandır mesela millî eğitimimizde reform üstüne reform yapılması. Muhafazakârlığın alametifarikası reform olmalı. Bir de Selimiye’nin kubbesini kazımak!
BİR ZAMANLAR ÖĞRETMEN SEÇİMİ
Millî Eğitim Bakanlığında birçok kritik konumda ve son olarak Stratejik Planlama ve Yönetim Daire Başkanlığında bulunan Doç. Dr. Tuba Gökmenoğlu Hoca’dan öğretmen yetiştirme tarihimizin hikâyesini dinledim. Bu yazıdaki bilgiler ondan, tenkitler bendendir.
Ne yapmışız? Bir o reformu yapmışız bir öbürünü. Sonra reformları düzeltmek için daha daha reformlar. Bundan olmalı sonucun hızla irtifa kaybedip döne döne çakılmaya doğru gidişi!
Altın çağ, Osmanlı’nın son ve Cumhuriyetin ilk yılları. Kabaca 19. asrın sonu ve 1923-1940. Öğretmen........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d