menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Misak-ı İktisadi: Türkiye İktisat Kongresi

10 1
22.02.2025

Türk Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin kuruluş sürecinde üç misaktan söz edilebilir. Biri siyasi ve askeri bağımsızlığı sağlayacak olan Misak-ı Milli, ekonomik bağımsızlığı ve kalkınmayı sağlayacak olan Misak-ı İktisadi, çağdaş bir toplum yaratacak olan laik bir milli eğitim yaratmanın öncüsü olan Misak-ı Maarif’tir.

Türk Kurtuluş Savaşı’nın temel hedefi elde edilen sınırlar içerisinde tam bağımsız yaşamaktı. 19. Yüzyıl boyunca Osmanlı’nın siyasi ve askeri yönün yanı sıra ekonomik açıdan da büyük devletlerin etki alanına girmesi, tüm yönleriyle bağımsızlığını yitirecek noktaya gelmesinden başta Atatürk olmak üzere kurtarıcı ve kurucu kadro büyük bir ders çıkardılar. Kapitülasyonları kaldırıp mevcut sınırlar içerisinde Batılı devletler gibi bağımsız ve onların seviyesinde çağdaş bir şekilde yaşamak esas hedefti. O nedenle askeri ve siyasi bağımsızlığı elde etmek yetmezdi. Ekonomik bağımsızlığı da elde ederek kalkınmak şarttı. Bunun farkında olan Atatürk, daha Lozan görüşmeleri devam ederken halkı ekonomik seferberliği hazırlamaya girişti. Atatürk, Alaşehir’de halka şunları söylemişti:

Arkadaşlar! Bundan sonra çok önemli zaferlere kavuşacağız. Fakat bu zafer süngü zaferleri değil, ekonomi, bilim ve kültür zaferleri olacaktır. Ordumuzun şimdiye kadar elde ettiği zaferler memleketinizi gerçek kurtuluşa ulaştırmış sayılamaz. Bu zaferler ancak gelecekteki zaferimiz için değerli bir zemin hazırlamıştır. Askeri başarılarımızla böbürlenmeyelim. Yeni bilim ve ekonomi zaferlerine hazırlanalım”.

İzmir’de toplanan Türkiye İktisat Kongresi ile, çağdaş bir ülke yaratma noktasında toplumsal tabakalar/sınıflar ile birlikte bir rota çizilmek istendi. Elbette belirlenecek olan ekonomik politikalardı. Kongrenin zamanlaması şüphesiz manidardı. Lozan görüşmeleri devam ediyordu ve kesintiye uğramak üzereydi. Ankara Hükümeti’nin en büyük hassasiyeti olan ekonomik bağımsızlık meselesi tıkanma noktasına gelmişti. Büyük devletler yüzyıllardır devam eden alışkanlıklarıyla her türlü kapitülasyondan vazgeçmek istemiyordu. Bu süreçte mübadele kararı da alınmıştı. Türkiye, ekonomik bağımsızlığını elde edecek ve kalkınacaksa bunu kendi imkanlarıyla, Türk ve Müslüman nüfusla yapacaktı. Tıkanan Lozan görüşmeleri nedeniyle İsmet Paşa bu tarihlerde masadan kalktı. Ankara Hükümeti, İzmir’deki kongre ile Batı dünyasına ekonomik olarak Batı ekonomik sisteminin içinde kalmak istediğini göstermek istedi. Siyaseten ve ekonomik olarak Sovyet çizgisine kaymak istemediğini, Batı’nın Türkiye’yi oraya itmemesini arzuluyor ve bunu Batı’ya anlatmaya çalışıyordu. Ankara Hükümeti’nin bir mesajı da içerideki diğer güç odaklarınaydı. Ülke kurtarıldıktan sonra sanki meşruti yönetim kaldığı yerden devam........

© tarihistan.org