Seferihisar'dan Sığacık'a
Seferihisar'dan Sığacık’a
Naci YENGİN
Ege’de yaşamanın güzellikleri saymakla bitmez. Birbirine yakın şehirler, mesire yerleri, orman, deniz ve tabiatın kol kola verdiği güzellikler özellikle bahar ayı geldiğinde insanı kendine çekmeye başlar ve yıl boyunca devam eder.
Tabiatın, denizin, sessizliğin ve dinginliğin çağrısına uyarak geçen hafta sonu İzmir’e doğru giderken yolumuzu Seferihisar’a düşürdük.
Niyetimiz Seferihisardı ancak Sığacık’ta kalakaldık! Sığacık bizi kendisine bağladı adeta! Akşama kadar da ayrılamadık Sığacık’ın kaldırımlarından, kalesinden, organik pazar, külliye, medrese ve dar sokaklarından!
Hayatı boyunca huzurlu bir ortamda bulunmayanların anlayamayacağı, şehrin hay huyundan medet umanların abarttığımızı düşünecekleri, birkaç saatliğine de olsa yaşanmaya değer zamanların mutluluğunu yaşamak kabilinden Seferihisar’ı geçip Sığacık’a sığındık!
Ege’de her yerden kısa zamanda ulaşılabilecek mesafede, yanı başınızdaki huzurun harman olduğu bir yerdir Ege’nin tüm sahil şehirleri gibi Sığacık. İnsanoğlu çoğu zaman huzurun nerede olduğunun farkına varmaz. Bahar ayı geldiğinde gizli bir güç alır sizi satırların kalbine düşen ilk cemre gibi götürür Ege’nin ılık meltemlerinin vatanına.
Palmiyelerin, mandalina ağaçlarının, denizin nefesinin dinlendiği bir yerlere gittiğinizin sonradan farkına varır ve şaşarsınız bu duruma. Herkes şaşar! Sığacak şaşırtır insanı!
Sığınacak bir yerlerde hala var olduğunuzu, nefes alabildiğinizi ve kendinizle baş başa kalabilmek için evden çıktığınızı........
© tarihistan.org
