menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ADNAN MENDERES'İN UÇAK KAZASI VE SONRASINDAKİ GELİŞMELER

7 0
16.02.2025

ADNAN MENDERES’İN

UÇAK KAZASI

VE SONRASINDAKİ GELİŞMELER

Abbas BİLGİLİ

Yakın tarihin ve bu bağlamda Demokrat Parti döneminin önemli olaylarından biri de Başbakan Adnan Menderes’in Londra yakınlarında geçirdiği uçak kazasıdır. Olaya sadece kazadan ibaret olarak da bakmamak gerekir, zira bu uçak kazasının siyasal ve toplumsal sonuçları da olduğu biliniyor.

İngiltere’nin da dahil olduğu Türkiye ile Yunanistan arasındaki Kıbrıs görüşmeleri bir süredir devam ediyordu ve uzun görüşmeler sonunda üç ülkenin garantörlüğünde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulması kabul edilmişti. Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve diplomasi ekibinin zorlu diplomatik mücadelesi sonucunda Türkiye’nin de garantörlüğü kabul edilmişti. Görüşmeler İsviçre’nin Zürih kentinde sonuçlandırılmış ve imza Londra’da atılacaktı. Türkiye’de iç siyasetin oldukça gergin olduğu bir dönemdi. İktidardaki Demokrat Parti ile ana muhalefetteki CHP arasındaki çekişmenin boyutu hayli büyümüştü.

Başbakan Menderes böyle bir ortamda önce Zürih’e gitmiş ve 17 Şubat 1959 günü Londra Konferansı’na imza atmak için Zürih’ten kalkan THY’ye ait Vickers Viscount 794 tipi TC-SEV uçağına ekibiyle birlikte binmişti. Başbakan, uçağın arka kısmındaki 4 koltuklu bir masada Basın Yayın ve Turizm Bakanı Server Somuncuoğlu, Sakarya Mebusu Rıfat Kadızade ve Çanakkale Mebusu Emin Kalafat ile oturuyordu.

Menderes oldukça neşeliydi ve yanındakilerle şakalaşıyordu. Londra’da havanın yoğun sis tabakası altında olduğu için uçağın Paris’e yönlendirilerek, Paris’ten trenle gidilmesi düşünüldü. Ancak bu düşünceden vazgeçildi, çünkü Londra yakınlarındaki Gatvick Havaalanı’na inilmesine onay verildi. Londra’ya ulaşıldığında uçak yarım saat kadar havada tur attı ve saat 18:00’de inişe geçileceği anons edildi. Kemerler bağlandı. Menderes kafasını pencereye yaklaştırarak kalın sis tabakasından dışarıyı görmeye çalışırken bir eliyle tespih çekiyordu.

Aniden bir gürültü koptu ve ışıklar söndü, ortalık karardı. Uçak ormandaki ağaçlara takılmış, savrulmuş ve sürüklenmişti. Önce kanatlar koptu, çatırdayan gövde bölündü ve sağlam kalan kısım ters döndü. Menderes’in yanında oturan Rıfat Kadızade daha sonraki yıllarda gazeteci Necati Zincirkıran’a olayı anlattı.

Menderes’in ayağı sıkışmış ve baş aşağı duruyordu. “Bacağım kopuyor, bacağımı kurtarın” diye bağırıyordu. Kadızade, sıkışan ayağı kurtarmak için yüksek bir yere çıkıp, sıkışan yeri ayırınca Menderes düştü ve yerde iki büklüm yatıyordu. Kadızade devamını şöyle anlatıyor:

Derhal kucaklayıp kaldırdım. Çıkacak bir yer aramak için sağa sola bakındım. Tayyarenin baş tarafında görülen alevler ortalığı aydınlatıyordu. Arka tarafa baktığımda boş bir sahadan orman görülüyordu. O tarafa doğru gittik. Bir metre kadar yükseklikten atlayıp dışarı çıkmak gerekiyordu. Fakat Menderes’in atlayacak hali yoktu. İndim, onu göğüsleyip aşağı aldım. Bana dayanarak yürüdü. “Rıfat nedir bu felaket? Arkadaşlar nerede, onlar ne oldular?” dedi. İnfilak olur düşüncesiyle uzaklara doğru yürümemiz için yalvardım. O geri dönmek, arkadaşları kurtarmak istiyordu. Ama hali yoktu. İleriden Şefik Fenmen (Başbakanlık Özel Kalem Müdür Yardımcısı) geldi. Bir koluna ben, bir koluna Fenmen girdik. Biraz ileride bir ağacı siper yaparak oturduk. Az sonra ormandan yükselen alevler daha büyüdü, bir infilak sesi işittik.”

Uçak Londra yakınlarındaki Newdigate köyünün dibindeki ormanlık alanda düşmüştü ve köyde yaşayan Anthony ve Margaret Bailey çifti çok yakınlarındaki olayı korku içinde izlemişlerdi. Yardıma ilk koşan onlar oldu. Karanlıktı, ancak enkazdan yükselen alevlerin aydınlattığı kadar görmek mümkündü. Menderes, Margaret Bailey’e İngilizce “Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanıyım” dedi. Hemşire olan Margaret, otomobiliyle Menderes, Kadızade ve Fenmen’i evine götürdü ve tanıdığı bir doktoru çağırdı. Çok soğuktu, konyaklı çay ikram ederek Menderes’i battaniyeye sardı. Hemen Londra’daki Türkiye Elçiliği’ne telefon edildi. Ambulansa bindirilirken ev sahibesi Mrs. Bailey’e “İyiliğinizi, bu güzel evinizde geçirdiğim müstesna zamanı emin olun ki hayatımın sonuna kadar unutmayacağım” dedi. London Clinic’e kaldırılan Menderes’in sıkışan ayağında ve kaburgalarında ezik vardı, ancak genel sağlık durumu iyiydi.

Bu arada haber Türkiye’ye bomba gibi düştü. Uçağın Londra yakınlarında düştüğü haberi duyulmuş ama kim ölmüş, kim kalmış bilinmiyordu. Bakanlar, milletvekilleri, DP yöneticileri Çankaya Köşkü’ne Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın yanına koşmuştu.

Kaza haberi hızla yayılırken radyo açıklayıcı bilgi veremiyordu. Cumhurbaşkanı Bayar ve Meclis Başkanı Refik Koraltan telefonla Londra’dan haber almaya çalışıyordu. Kazadan 4 saat sonra saat 22:00 sıralarında ilk bilgi geldi. Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu telsizle Ankara’ya bilgi geçti; Menderes hayattaydı ve sağlığı iyiydi.1 Rıfat Kadızade kaza anını gazeteci Emin Karakuş’a da ayrıntılı biçimde anlatmış ve benzer anlatı anılan kitapta da benzer şekilde yer almıştı.2

Uçak Heathrow Havaalanı’na inecekken sis nedeniyle Gatwick Havaalanı’na yönlendirilmesinden bir süre sonra düşmüştü. Yerde 250 metre sürüklenerek parçalanmıştı. Mürettebat dahil 24 kişiden 14’ü ölmüştü. Menderes’in yanında oturan Basın-Yayın ve Turizm Bakanı Ali Servet Somuncuoğlu da ölenler arasındaydı. DP milletvekili Kemal Zeytinoğlu, Basın Yayın ve Turizm Bakanlığı Özel Kalem Müdürü Mehmet Ali Görmüş, Anadolu Ajansı Genel Müdürü Şerif Arzık, Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Muzaffer Ersü, Dışişleri Bakanlığı Daire Başkanı İlhan Savut, Dışişleri Bakanlığı Kâtibi Sedat Görmüş, Akşam Gazetesi foto muhabiri Burhan Tan, Kaptan pilot Münir Özbek, Yardımcı pilot Sabri Kazmaoğlu ve Lütfi Biberoğlu, Hostes Gönül Uygur, Telsiz Operatörü Gündüz Tezel yaşamını yitirmişti.3 Menderes’in de aralarında bulunduğu 10 kişi kurtuldu. Ölenlerin sayısı hayatta kalanlardan fazlaydı.4 Bazı kaynaklar ölenlerin sayısının 16 kişi5 ve hatta 21 kişi6 olduğu belirtilmektedir.7

Kazadan kurtulan 10 kişi ise şunlardı: Adnan Menderes (Başbakan), Şefik Fenmen (Özel Kalem Müdür Yardımcısı), Rıfat Kadızade (Sakarya Milletvekili), Emin Kalafat (Çanakkale Milletvekili), Melih Esenbel (Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri), Arif Demirer (Afyon Milletvekili), Kâzım Nefes (Koruma Polisi), Yurdanur Yelkovan (Hostes), Kemal Itık (Makinist), Türkay Erkay (Kabin Memuru).8

Kazanın üçüncü günü Menderes, hasta yatağından sesli bir mesaj yayınladı. Londra Radyosu’nun Türkçe yayın servisinden spiker Yaşar Özbeksoy’un kaydettiği mesajda Menderes şunları söylüyordu:

Uğradığımız çok feci tayyare kazasında değerli ve sevgili arkadaşlarımızı kaybetmiş olmanın elemi içindeyiz. Cenabı Hak, kendilerini rahmet gark eylesin. Şu anda hatıralarını yaşlı gözlerle anarak taziz etmekteyim. Bu elim kayıplar karşısında her zaman olduğu gibi Cenabı Hakkın milletimizi ve devletimizi ebediyen payidar etmesi duasını yine tekrarlarım. Bana gelince, kazanın dehşeti karşısında benim geçirdiğim hiç kalır. Diğer arkadaşlarımla beraber aziz vatanımıza, muhterem ve sevgili vatandaşlarımıza çok kısa bir zamanda sağlık ve selametle kavuşmak inşallah nasip olacaktır.”9

Menderes hastanede iken İngiltere Başbakanı MacMillan ile Yunanistan Başbakanı Karamanlis Kıbrıs anlaşmasını imzaladıktan sonra hastaneye gelerek Menderes’i ziyaret ettiler. Menderes de Türkiye Başbakanı olarak imzayı hastanede attı. Kıbrıs Rum Lideri Makarios da Menderes’i ziyaret etmek istemişti, ancak Menderes kabul etmeyince ziyaret defterini imzalamakla yetindi. 23 Şubat günü hastaneden çıkan Menderes 24 Şubat günü kazada kendisine yardımcı olan Bailey ailesini evlerinde ziyaret etti. Bailey çifti, kaza gecesi ikram ettikleri 100 yıllık konyaktan bir kadeh daha ikram ettiler ve birlikte kadeh kaldırdılar.10

TBMM toplanarak konuyu görüşmüş ve CHP’li konuşmacı olaydan duydukları üzüntüyü belirtip, başsağlığı dileğinde bulunmuş, Osman Bölükbaşı CKMP adına yaptığı konuşmada duygularını dile getirmişti. Bir çok kişi Londra’ya yıldırım telgraf çekerek hem başsağlığı hem de geçmiş olsun demişlerdi. İnönü de Menderes’i mutlu eden bir telgraf çekmişti.11

Menderes daha Londra’da iken kazada ölenlerin cenazeleri 22 Şubat’ta Ankara’ya getirilmişti ve Hacı Bayram Camii’nde tören yapılmıştı. Törene ana muhalefet lideri İsmet İnönü de katılmış, ancak Cumhurbaşkanı Celal Bayar, kendisinden önceki Cumhurbaşkanı İnönü’yü görmezden gelmişti.

© tarihistan.org