menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Olimpiyatlar, soykırım ve şarlatanlık: Gazze'de son akşam yemeği

20 9
30.07.2024

Diğer

30 Temmuz 2024

1 Ağustos 1936, Berlin.

Genç atlet, her iki yana bir ordu disipliniyle yerleşmiş kalabalığın arasından koşarak ilerlemektedir. Elinde taşıdığı meşale, Yunanistan'ın Olimpiya şehrindeki antik Oyunlar'ın yapıldığı yerden diğer koşucular tarafından elden ele taşınmış, en son 2999. atletten ona devredilmiştir.

Atlet, yolun sonuna kadar koşarak gelir, basamakları tırmanarak stadyumun tepesine çıkar ve elindeki meşale ile olimpiyat ateşini tutuşturur. Etrafında devasa büyüklükte gamalı haç flamaları sallanmaktadır.

O anda, bütün olimpiyat stadında yankılanan tanıdık bir ses duyulur:

"Modern çağın On Birinci Olimpiyatını kutlayarak Berlin Olimpiyat Oyunları'nı açtığımı ilan ediyorum."

Konuşmayı yapan Adolf Hitler'dir ve yanında dünyayı kana bulamak üzere hazırlık yapan bütün Nazi komutanları sıralanmıştır…

Genç atlet, olimpiyat ateşini yakarken, hiç kimse Berlin'in arka mahallelerinde Romanların, Yahudilerin ve eşcinsellerin toplandığının farkında değildir.

Amerika Birleşik Devletleri ve diğer batı "demokrasileri" 1936 yılında Almanların Nazi Olimpiyatları'nın boykot edilmesi talebini reddetmiştir.

11.Yaz Olimpiyatları Berlin'in ev sahipliğinde gamalı haç flamaları altında tamamlanır. ABD ve Avrupa'nın egemenleri, Almanya'daki ırkçılığı masum ve insancıl göstererek faşizmin yükselmesinin önünü açarlar.

Olimpiyat Köyü direktörü, Şef Wolfgang Fuerstner'e gelince... Bir Yahudi olarak vitrindeki yerini almış, görevini lâyıkıyla yapmıştır. Olimpiyatlardan iki gün sonra, diğer Yahudilere uygulanan muameleden o da payına düşeni alır. Askerî görevlerinden uzaklaştırılmasını onuruna yediremeyen Fuerstner intihar eder.

27 Temmuz 2024, Fransa.

33. Yaz Olimpiyat Oyunları'nın açılış gösterilerini izliyorum.

Asırlardır sırtlarına kene gibi yapışıp kanını emdikleri Afrika'nın yoksul ülkelerinin kanolarla, küçük teknelerle geçişini buruk bir gülümsemeyle takip ediyorum. Emecek kanı kalmadığı için onları özgür bırakan eski köle sahibi devletlerin, büyük bir kibir ve şatafatla geçişlerini de…

Sen Nehri'ndeki ritüellerde, efendileri ve köleleri görüyorum.

Sömürgeciler ve sömürgelerin geçişişini izliyorum.

Değişen ne, yeni rollerin sahipleri kimler, hangi aklın........

© T24


Get it on Google Play