menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Aklın Ayak İzleri'nde yolculuklar (2) - Eşkıyalar kesti yolumuzu

29 1
23.08.2024

Diğer

23 Ağustos 2024

Aklın Ayak İzleri'nde yolculuğumuz devam ediyor.

Sonraki durağımız Dersim. Ancak Ovacık-Dersim yolu bir motor festivali sebebiyle kapalı. Bizi Hozat üzerinden yönlendiriyorlar. Çaresiz yola çıkıyoruz. Yol boyunca yüksek dağlar, derin vadiler, meşeliklerle dolu ormanlardan geçiyoruz. Nasıl da göz alıcı vadiler, zümrüt yeşiline boyanmış dağlar, hayran olunası bir coğrafya…

Yolu yarıladığımızda ihtiyaç molası için ana yoldan ayrılıp ıssız, toprak bir yola sapıyoruz. İn cin top koşturuyor etrafta. Derken o da nesi? Eşkıyalar kesiyor yolumuzu! Bilmezdik, Dersim'in dağlarında eşkıyalar olurmuş kol geziyor hâlâ.

Kimsiniz, ne arıyorsunuz, nereden gelip nereye gidiyorsunuz…

Şaşkınız. Ovacık'tır, etkinliktir, Dersim'dir, söyleşidir, kitaptır, diye sıralanıyor sözcükler dilimizde...

Kitap isteriz diye tutturuyorlar! Kitap istiyorlar bizden... Evet, evet kitap istiyorlar...

Dersim'de bir dağın başındayız. Güneşin sofrasındayız. Kuş uçmaz, kervan geçmez bir ıssızlıktayız. Böylece aralanıyor bir sohbetin kapısı. Başlıyor akmaya hikâyeler.

Buralarda yazar kolay bulunmaz diyor Diyarbakırlı Muhammed Ali. Dağ başında bir yazar bulmuşum, kitabını almadan bırakmam!

Gülümsüyorum. Ne de güzel diyor Muhammed. İçimden bir ses mırıldanıyor; "sana kurban olam Muhammed."

Diğeri Dersimli Mehmet. Deşt'i soruyorum ona. Dersim'in kayıp kızlarından Emoş Gülver'in kimliğinde yazılı yer. Başlıyor anlatmaya Mehmet. Sene 1938, Pülümür Deresi, Pax Köprüsü, 38 kayalığı... Toplanan köylüler, Harçik çayı, mağaralar… Elini şöyle bir kaldırıp işaret ediyor. 236 köylü gitti bizden, diyor. Hepsi şu kayalıkların arkasından aşağıya...

Karşımızda, yakınlarda bir evin çatısını aktaran iki köylü, iki emekçi. Sohbet uzadıkça uzuyor. Bakın diyor, Mehmet; ben Kürdüm, ben aynı zamanda Aleviyim. Sonra ekliyor Mehmet, ben sosyalistim. Sadece ilkokulu okudum, ancak bir yazarın kitabını alarak ona destek olmak isterim diyor. Başka bir şey demiyor Mehmet.

Sahi Dersim kaç dağ içindeydi, kaç namlunun ucundaydı, dağlarında kaç mevsimin adı yazılıydı. Duyardık, buraların dağlarında eşkıyalar dolaşırmış. Şimdi anlıyorum, Dersim'in eşkıyaları başka olurmuş...

Asfalt yol, bir yılan gibi kıvrılıp akarken önümüzden, düşünüyorum. Bir dağın yamaçlarında, yol kesip kitap isteyen Dersimli Mehmet'in bilgeliğinden öğreniyorum hayatı.

Uzaktan Tunceli tabelası gözüküyor. Burada da aynı motor festivali sebebiyle valilik bütün konaklama yerlerini kapatmış. Arkadaşım Aysel'in bize tahsis ettiği evde kalıyoruz.

Söyleşi ve imza etkinliği ertesi gün Yel Çay Bahçesi'nde. Aklımda, benim bir öyküme ve belgeselci bir dostumun filmine konu olmuş bir hikâye. Sabah erkenden kalkıp yönümüzü dağlara veriyoruz. İçimde beni dürtmekten vazgeçmeyen o hikâyenin izini süreceğiz. Dersim'in kayıp kızlarından Emoş Gülver'in hikâyesi bu. Çocuk........

© T24


Get it on Google Play