menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Grand Kartal Otel ve Ford Pinto’nun “bekle-gör” stratejisi

16 2
02.02.2025

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

02 Şubat 2025

Patty Ramge 1975 model Ford Pintosu ile – Arkamdan uzak dur, patlarım yoksa (DOI:10.13140/RG.2.2.21025.12643/1)

Bolu Kartalkaya Grand Kartal Otel yangınından altı gün sonra otelin muhasebecisi Kadir Özdemir’in itirafları gündeme düştü: “Özdemir, Genel Müdürü Emir Aras'a eksiklik raporunu bildirdiğini, Aras'ın da, ‘Bu eksiklikleri gidermek çok masraflı, denetimi iptal edebiliyorsak iptal ettirelim’ talimatını verdiğini öne sürdü.” Bu talimatın verilmemiş olması durumunda bile, yasal olarak alınması gereken önlemlerin alınmaması gerçeğini açıklayabilecek önlemlerin getireceği ekonomik yük dışında bir sebep düşünemiyorum.

Risk uzmanı Robert Charette, risk yönetiminde alınması gereken kararlarla ilgili “Risk yönetimi gelecekteki kararlarla değil, şimdi almamız gereken kararların geleceğiyle ilgilidir” der.

Grand Kartal Otel yönetiminin pahalı olduğu gerekçesiyle yapmaktan vazgeçtiği yangın önlemleri kararı 36’sı çocuk 78 canımızın hayatına mal oldu. Kuşkusuz bu yaklaşım, akıllara hemen neden kuruluşların belirlenen risklere karşı önlem almakta ayak sürttüklerini sorusunu getiriyor. Özellikle risk yönetiminde uygulanması gereken önlemlerin maliyeti, anında bir getiri sağlamadığından, yöneticiler bu harcamaları kolaylıkla erteleyebilmekte ya da tamamen göz ardı edebilmekteler. Yani olay özel sektör kuruluşlarının kısa vadede kar marjlarını korumaya öncelik vermesi. Bu noktada alınması gereken önlemlerin aslında yasal bir zorunluluk olduğunu gerçeğiyle kamu denetim mekanizmalarının devreye girmesi gerekiyor, denetimler yapılmadığında ya da hakkıyla yapılmadığında neler olabileceğini yalnız Grand Kartal Otel yangınında değil, benzer diğer olaylarda da yaşadık. Denetimlerin zayıf ve yetersiz olduğu sektörlerde riskli, ancak ucuz çözümler tercih edilebiliyor. İşletme açısından bu tip önlemlere yatırım yapmamakta “bize bir şey olmaz” düşüncesi yaygın, yani Kartalkaya örneğinde olduğu gibi yangının gerçekleşme olasılığı ya çok düşük ya da hiç olmazmış gibi düşünülüyor. Sonuçta olan, risk gerçekleşene kadar izlenen "bekle-gör" stratejisi. Ama, şunu unutmamak gerek- bu stratejiyi izleyenler çok iyi biliyor ki, risk (yangın) gerçekleştiğinde özellikle sağlık, çevre ve güvenlik alanlarında büyük kayıplara yol açacak.

Bu sorumsuz, tümüyle kar odaklı, yasal zorunluluk olsa bile önlemlerin alınmaması (ve kamunun denetimde sınıfta kalması) bana Amerika’da 1970’lerde yaşanan Ford Pinto olayını hatırlattı.

Ford Pinto 1970'lerde otomotiv endüstrisinin en çok satan alt kompakt araçlarından biriydi. Başarısı Ford Başkanı Lee Iacocca'nın itibarını artırdı- ta ki ölüm ve ağır yanık yaralanmaları, benzin deposunu arkadan çarpmalar sonrasında patlamaya açık hale getiren hatalı bir tasarımla ilişkilendirilene kadar.

Pinto olayının perde arkasını araştırmacı gazetecilik konusunda uzmanlaşmış bir dergi olan Mother Jones’un, Eylül/Ekim 1977 sayısında Ford'un, arkadan çarpmaların Pinto'nun yakıt sistemini kolayca parçaladığını gösteren üretim öncesi çarpışma testlerini bildiğini ve bu konuda hiçbir şey yapmadığını incelediği........

© T24