Sanatın öleceği var mı?
Diğer
28 Mayıs 2025
Tıpkı Hegel'in öngördüğü gibi sanatın ölümünün gerçekleştiğini düşünmek mi lazım? Sanatçı figürü yaşamaya dirense de sanatın gerekliliği bir soru işareti olarak karşımızda duruyor... Birçok kişinin sanatçı olarak tanınmak istemesi ve sanat piyasası içinde yer alması hatta beğenilir ve aranan olması onların sanatçı olduğu anlamına mı geliyor? Nitelik artık ikinci planda... Sanatçının kişiliği ve dünya görüşü önemini kaybetmiş... Neyin sanat yapıtı olduğu ve olmadığı artık önemli görünmüyor, buna karar veren sanat düşünürleri ve sanatçılar değil de galeri sahipleri ve parasıyla “değer” belirleyen zenginlerdir... Bu durumda sanatın gerekliliğini sorgulamamız kaçınılmaz oluyor...
“Sanatın ölümü” fikri, özellikle Hegel’den bu yana tekrar tekrar gündeme gelmiş, 20. yüzyılda da Adorno, Danto gibi düşünürler tarafından farklı boyutlarda ele alınmıştır. Böyle bir sorgulama, sadece sanatın varlık nedenine değil, onun toplumsal, ekonomik ve bireysel işlevlerine dair temel bir sarsıntının ifadesi gibi duruyor. Bugünün sanat ortamında nitelik, estetik derinlik ya da felsefi ağırlık, çoğu zaman piyasa dinamiklerinin gölgesinde kalıyor. Bu da ister istemez sanatçının kişiliğini, etik duruşunu, dünyayla kurduğu ilişkiyi ikinci plana itiyor. Sanatın ölçütleri belirsizleştiğinde, “her şeyin sanat olduğu” iddiası, aslında “hiçbir........
© T24
