menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kölelik hissi ve sahip aramak

13 1
13.09.2025

Diğer

13 Eylül 2025

İnsan evladı hala her haliyle ataerkil bir hiyerarşiye tekabül eden, aslında özgürlüğe değil itaate susamış bir kölelik hissiyle kendine sahip aramaya devam ediyor. Kendimizi bunun böyle olmadığına inandırmaya çalışabiliriz. Tarihi ve “ilerleme” kavramını çizgisel bir düzlemde algılamaya ve tanımlamaya başlarsak, onca teknolojik gelişme ve onca yaşanmışlık deneyimi üzerinden varacağımız yargı bizi yanıltabilir. Her coğrafyanın, her kültürel yapının, her düşünce ve inanış ortamının yaşamla ilgili öncelikleri benzer olmadığından aynı mekânda yaşamış olmamız aynı zamanda yaşamış olacağımızın göstergesi olamaz. İşte tam da bu yüzdendir ki aslında çoklu medeniyet ortamının farkı zaman katmanlarında oluşturulmaya çalışılan “birlik” kendi mekaniğini değilleyen bir “oluş” seyrindedir.

Totalitarizm sadece bir devlet tahakkümünün kendini korumaya yönelik yapılanmasıyla ilgili değil. Bireylerin kendi varlığını bencil bir korunma refleksiyle devam ettirme eğilimlerinin altında mutlaka bir sahip arama eğilimi vardır. “Halk sahip çıksın”, “devlet sahip çıksın” vb. çağrıların altındaki nedeni de buraya bağlayabiliriz. Kölelik hissini besleyen alt bilinç dürtüleri de burada kendini gösteriyor. Bu yüzden çoğu zaman “özgürlük” diye sokağa savrulan kitlelerin bir başka güce sığınma arayışı ikircikli gibi görünse de aslında altta yatan içdürtüsel yönelim insanın arketipal bir yöneliminden başka bir şey değil: Yeni bir sahip aramak!

Metne girerken yazdıklarımı pekiştirmek için daha açık bir şekilde tekrar edeyim: İnsan evladı hâlâ gerçek anlamda özgürlüğün ne olduğunu keşfetmiş değil. Özgürlük, çoğu zaman dillerde dolaşan romantik bir yanılsama; aslında aranan şey özgürlük değil, güçlü bir otoritenin sağladığı “güvende olma........

© T24