menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

8 Mart başta kadınlara, sonra herkese kutlu olsun!

34 18
07.03.2025

Diğer

07 Mart 2025

Söylemeye gerek yok ama ben yine de söyleyeyim, bugüne feministlerin patriyarkaya başkaldırmasıyla başlıyoruz! Nedense 'Dünya Kadınlar Günü' demek bana suya dokunuyor ama sabuna dokunmuyormuş gibi geliyor, o yüzden 'feminist başkaldırı' demek benim aşırı solculuğuma daha uygun... Yarın Feminist Gece Yürüyüşü var, biliyorsunuz... Bakalım, polisleri yine Cihangir'de kadınları kovalarken ya da engellemeye çalışırken görecek miyiz? Şimdiye kadar hep öyle oldu... Kim bilir, çok küçük bir ihtimalle de olsa 'yeni süreç (ya da ne diyorsanız)' belki senelerdir gördüğümüz görüntülerin oluşmasını engeller... Kovalamazlarsa bakarsınız ben de katılırım...

12 Eylül'de de bir süre cezaevinde 'konuk edilen' arkadaşım, İHD kurucularından Nimet Tanrıkulu sene 2025'e gelindiğinde bir kez daha 3 ay yatıp çıktı. Tabii çıktığı gün ben de koşarak İHD'nin İstanbul şubesine gittim, a ah, kimse yok! Meğer bütün kadınlar, onu karşılamaya gitmişler... Hem kıskandım hem de keyiflendim!

Kızılcık Şerbeti ve Kızıl Goncalar yetmiyormuş gibi bir de başımıza Piyasa çıktı... Niye mi böyle söylüyorum? Yine başörtülü (isterseniz tesettürlü de diyebilirsiniz, size kalmış) bir kadın üzerinden hikâye kuruluyor... Erkek kahraman da çapkın ve ünlü bir oyuncu... Başörtülü kadını İlayda Alişan, belli ki aralarında bir şeylerin olacağı ünlü erkek oyuncuyu da Alp Navruz oynuyor... Oyunculuklarına şimdilik bulaşmayayım ama hikâye belli ki hem zayıf hem de klişe... Başörtülü baş karakterin, “Bundan sonra başörtülü bir kadına dokunurken 2 kez düşüneceksin! Bu, bana dokunamazsın demek” repliğine de diyecek bir söz bulamıyorum...

Uzun uzun bakışmalı sahneleriyle içimi şişiren ve bana habire kahve........

© T24