menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Mesele asla bir "ev zencisi" olmanız değil, kimin evinin zencisi olduğunuzdur!

34 11
09.08.2024

Diğer

09 Ağustos 2024

Elbette çok ayıp, elbette çağ dışı bir ayıp, elbette başka topraklarda suç sayılacak bir beyan, elbette yine bir başkası adına çok utandık.
"Artık daha da neler" dedik, yine.
2024 yılında bir ülkenin başkanının ağzından duymak istemeyeceğimiz tarzda ayıplı bir beyan daha…
Hele hele insanın kendi ülkesinin başkanıysa bu ayıplı beyanları dillendiren, utanç da artıyor o zaman!

Hemen buraya not düşeyim, "ev zencisi" tanımını politik bir anlam yükleyerek ilk kullanan Malkom X'tir. Ve ne kişiler, ne çağ, ne de konular birbirine benzemektedir. O gün bu tanımı kullanmak "devrimci bir eylem" iken bugün bu tanımı Instagram kapatıldığı için muhalefet edenlere yöneltmek düpedüz ayıptır, hakarettir!

Bizler muhakkak ki Tayyip Erdoğan'ın algısında "beyaz Türkleriz", yani bu hakaret, bu defalık sadece bizlere yönelik değildi, kendi tekelinde saydığı, kendisini "Müslüman" olarak tanımlayan seçmeneydi.
Daha da ayıp bana göre!

Çünkü, Instagram'ın Türkiye'de kapanmasına ses çıkartan, tepki veren, bu yasağı beğenmeyen vatandaşlarına açıkça "sen benim ev zencimsin, ne alaka şimdi bana başkaldırıp başka bir diktatörlüğün ekmeğine yağ sürersin" denmiştir.

Bir siyasetçinin kendi seçmenine yönelik sarf ettiği daha ayıplı bir söz duymadım, daha büyük bir hakarete şahit olmadım desem abartmış da olmam sanki…

"Kendi iradeniz yok, ben ne dersem sizin için en doğrusudur, bunu sorgulamak sizin haddiniz değildir" denmiştir AK Partili "muhalifleşen" seçmene.

Peki ya bizler, yani Erdoğan'ın seçmeni olmayan ve bu her fırsatta "sosyal medya dahil hiçbir kapatma" kabul etmeyenler için durum nedir?

Bizlerin bir kişinin algısıyla kendimize tanım biçtirecek hâlimiz yok, önce bunu netleştirelim.
Filistin'le dayanışmak için, İsrail'in ne olduğunu anlamak için Recep Tayyip Erdoğan'ın görüşlerine, düşüncelerine ihtiyacımız olmadığı gibi, 80 senelik bir zulümden de AKP sayesinde haberdar olmuş değiliz çok şükür.

Aramızda tek bir fark var, o da biz zulüm görene salt gördüğü zulüm üzerinden yaklaşırız, siyasal İslamcılık ise "Müslüman kardeşliği" üzerinden. Biz Filistin halkı Müslüman olmasaydı da aynı yerde duracaktık, siz ihtimal adını anmayacaktınız bile!

Bunu bilmek için çok başka yerlere bakmaya gerek yok, ülkede yaşananlara ve kutuplaşmaların getirildiği sivriliğe bakmak yeterli.

Siz -Gazze'de soykırıma varan katliamlara rağmen aylarca ve ısrarla ticaret yaptığınız- İsrail'i temelde bir din üzerinden eleştirirsiniz, biz insanlık kaybı üzerinden, inançlar bizim için detay bile değildir yaşanan vicdansızlıklar karşısında.

Ama siz tüm siyasetinizi bunun üzerine kurarsınız ve bizden farklı olarak insanlıktır sizin için detay olan, biliriz!

Bizler kullandığımız sosyal medya aygıtlarının kimler tarafından yönetildiğini, hangi olaylara nasıl hızlı sansür uygulandığını da biliriz şüphesiz.

Ne ülkemizde ne de dünyada bağımsız olamadığımızı, gözetlendiğimizi, özellikle ABD ve İsrail'in propagandasını yaptığı herhangi bir konuda hızla mekanizmalarının çalıştığını, paylaşımların ortadan kaldırıldığını, hesapların askıya alındığını biliriz.

Tüm yaşamını özgürlüğe adamış insanlar için esas kavga da budur zaten, devletlerin adı değişir ama kavga aynı kavgadır, biliriz!

Ve yine de o mecraları bile isteye kullanmaya devam etmek sadece kendi irademizdedir.
Dünyanın, çağın getirisi tüm enstrümanları da dayattığı sınırları bilerek kullanmaya devam etme veya etmeme hakkımız olduğu........

© T24


Get it on Google Play