Tefsir tekeline doğru: Diyanet, sansür ve anayasa
Diğer
03 Haziran 2025
Diyanet İşler Başkanlığı (DİB) insan hakları açısından sorunlu bir kurum. Bu gerçek, İnsan Haklarının Avrupa Mahkemesi (İHAM) tarafından İzzettin Doğan ve diğerleri/Türkiye isimli kararda ortaya kondu. Tarafsız olmadığı tescillenen DİB’in yapısı bu karara rağmen değiştirilmedi. Üstelik mevcut yetkileri de her geçen gün artırılıyor.
Yargı kararlarına uymama şeklindeki pratiğin sayısız örneğinden biri bu.
Ne yazık ki alıştırılıyoruz.
DİB’in yetkileri genişledikçe hak ve özgürlüklere dönük tehdit artıyor. Örneğin geçen hafta Din İşleri Yüksek Kuruluna (Kurul) tanınan yeni yeki yetki açıkça ifade özgürlüğüne dönük bir tehdit getiriyor. Yeni hükme göre Kurul, Kur’an-ı Kerim meali veya tercümesi adıyla yapılan yayınları resen veya talep üzerine inceleyecek ya da incelettirecek. Yapılacak inceleme sonunda “İslam dininin temel nitelikleri açısından sakıncalı olduğu Kurul tarafından tespit edilen” yayınların, Başkanlığın yetkili ve görevli yargı merciine müracaatı üzerine basım ve yayımının durdurulmasına, dağıtılmış olanların toplatılmasına ve imha edilmesine karar verilecek.
Şu bir gerçek: Kur’an, herhangi bir kitap değil. Müslümanların kutsal kitabı. Dolayısıyla inananlar açısından çok özel ve ayrıcalıklı bir yerde. Bu hassas durum, kutsal kitabın istismar edilmesi olasılığına kapı aralıyor. Dolayısıyla bu istismara karşı özel önlemler alınması gayet anlaşılır bir durum. Fakat madalyonun diğer yüzünde, bu hassasiyetin iktidar tarafından kötüye kullanılması........
© T24
