menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kalbim Diyarbakır’da kaldı

17 19
14.04.2025

Diğer

14 Nisan 2025

Cumartesi sabahından (12 Nisan 2025), pazar sabahına 24 saat kadar Diyarbakır’da zaman geçirdim. Gitme amacım, sevgili Selim abimin (Dr. Selim Ölçer) anılarını içeren ve yakın zamanda yayınlanan kitabının Diyarbakır Tanıtma, Kültür ve Yardımlaşma Vakfı (DİTAV)’nın yeni restore eden Diyarbakır merkezinde düzenlenen tanıtım etkinliğine katılmaktı. Dr. Selim Ölçer’in Silvan’dan Ankara’ya, sonra Diyarbakır’a uzanan yaşamından önemli kesitler sunan kitap, onun içten kişiliği kadar, oralardan çıkmış herkesin başına gelenleri ve bunlara karşı mücadelesini, aslında klişe deyimle “coğrafyanın, bunun ötesinde kimliğinin” nasıl kaderi olduğunu anlatıyor.

Benim Diyarbakır’la ilişkim öğrencilik yıllarımda her kelimesinden etkilenerek okuduğum Ahmet Arif şiirleri ile başladı ve ilk kez de Adıyaman’da zorunlu hizmet yaparken 1984’te ziyaret ettim. O yolculukta çok heyecanlandığımı, otobüsle Fırat’ın üstünden geçerken bir sigara yakıp o anı kalıcı kılmaya çalıştığımı, Karacadağ tabelasını görünce, şiirlerde geçen dağ bumuymuş diyerek şaşırdığımı, ofis semtindeki Şeyhmus pastanesi’nde oturduğumuzu hatırlıyorum. Diyarbakır’la esas ilişkim ise, Türk Tabipleri Birliği yıllarımda Dr. Selim Ölçer ve Dr. Mahmut Ortakaya abilerimle ve bölge tabip odalarında çalışan hekimlerle tanışmamla oldu. Dünkü etkinlikte söylediğim gibi onlar sayesinde “Diyarbakır Kıtasına dahil oldum” ve yaşadığım şehirler dışında en çok Diyarbakır’da bulundum. Diyarbakır’ın taşı toprağı ve orada yaşayan yakınlarım hep içimdedir ve dün olduğu gibi, uçaktan inip şehre doğru yola çıktığım andan itibaren içim kavuşma sevinci ile dolar ve başka bir insan olurum. Herkes bilir, özlemek özlediğinizi görünce hissettiğimiz sevinçle kendini gösterir ve bunu her Diyarbakır’a gelişimde hissederim.

Diyarbakır’a olan diğer güçlü bağımı ise, Dr. Mehmet Nuri Özbek, Hemşire Münevver Dündar ve Hemşire Mükiye Aydın ve arkadaşları ile diyabetli çocuklar için yaptığımız iş birliği oluşturur. Onlarla 2011’den 2015 yılına kadar 5 kez yaptığımız Diyarbakır Diyabetli Çocuklar Kampı’nın, tanıdığım çocukların ve onlara geçirdiğim zamanın hayatımda unutulmaz bir yeri vardır. İlk kamptan o kadar........

© T24