menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

En yakıcı patron hataları

46 0
05.07.2025

Diğer

05 Temmuz 2025

Bugün yemekte bir dostum "Patronlar işe göre yönetici almıyor, işine geleni alıyor/kendine adam alıyor" dedi. Ben de "Doğrusu da bu zaten" dedim. Kimse güvenmediği, bağ kuramadığı adamla çalışmak istemez. Uyum, hızalanma, harmoni için bu şart. Psikolojik güvencede hissetmeden bir Zeus zihinsel ve profesyonel manevra kabiliyetini zora sokar dedim.

Şirketleri genelde Zeus'lar kurarlar. Sezgisel zekaları, cesaretleri, girişimci kasları çok güçlüdür ve tutkuludurlar. İş ve para kazanmak onların ahtapotvari bağları ile bir süre için çok kolaydır. Bu özellikleri zaten onları Zeus yapar.

Onlarla aynı ritmi tutturmanız, sevdikleri kaoslarda onların yanında olduğunuzu hissettirmeniz ve ortak hafızada zafer duyguları yaşamanız en büyük motivasyonlarıdır. Cömerttirler ama istemleri olmayınca zorbalaşabilirler.

Planlama yapmazlar, bilgiyi toplar ama çok azını paylaşırlar, şimdiki zamanda yaşarlar. Vizyonları büyüktür, kontrolleri düşüktür. Güvene bağlı iş yaparlar. Has dairelerinde her daim sevdiklerini tutarlar.

Etrafındaki yağ tabakası büyüdükçe geri/ileri/yapıcı besleme yapmaya gelenler boşluğa açılan kapılardan uçarak yok olurken, sadece kralcılar için görkemli bir ana kapı ve ilk etapta uzun bir saadet yolu oluşur. Ancak bu yol da haliyle geçicidir.

Kalıcı olması için; Zeus büyüdükçe altında kurumsal yapı kurulması gerekli kutular oluşturulması ve gerekli uyarıcılar ve denetim sistemlerinin devreye alınması esastır. Artık bu noktada uyuma/imaja göre değil işe göre adam almak gerekir. Yoksa Zeus has daireye dışarıdan giren her profesyoneli kendine uymazsa iştahla yer. İkinci katmanda yer alan profesyonellere ise çok ilişmez.

Zeusunuz varsa çok iyi, ama altında ikinci katmanda sistem/profesyonel yoksa kaybet-kaybet oyunu ve yolun son bulması kaçınılmaz. Ve bu nedenle tarih Zeusların çıkış ve yok oluş öyküleri ile doludur...

İnsanlar gibi şirketlerde üç açıdan değerlendirilebilir; şirketlerin nasıl görünmek istediği, başkalarının şirketi nasıl gördüğü ve gerçekte şirketin ne olduğu…

Bu üç ayrı bakış açısı ne kadar bütünsellik taşıyorsa şirketinizin markası o kadar güçlüdür, bir o kadar tutarlıdır. Değilse üç benzemezle nereye gidileceği, oyunun nasıl biteceği az çok bellidir. Bir şirketin nasıl görünmek istediği o şirketin misyonudur. Başkalarının onu nasıl gördüğü ise marka kimliği ya da marka vaadidir. Gerçekte ne olduğu ise zirvedeki kişi ile çok yakından ilgilidir.

Burada Emerson’un ‘’Her kurum başındaki adamın gölgesidir’’ sözünü anmadan geçmeyelim.

Bizim gibi bir coğrafyada yaşıyorsanız, en kurumsal görünen........

© T24