Murat mı, Mercedes mi?
Diğer
01 Ağustos 2025
Beş yıl önce bir üniversitede master derecesi elde etmek isteyen hemşire öğrencilerine, “On-on beş yıl sonra başarılı bir insan olduğunuzu düşünmeniz için neler yapmış olmanız gerekir?” diye sormuştum. Öğrencilerin hemen tümünden, pahallı marka bir arabaya sahip olmaları, lüks bir semtte oturmaları, Bodrum ya da benzeri bir yerde yazlıklarının olması, istediklerinde yabancı ülkelere seyahat edebilmelerinin gerektiğini yansıtan cevaplar almıştım.
Bu cevaplar bana Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde doçent olduğum günleri anımsatmıştı. Rektör sekreteri, hastaneye Murat marka arabamla gidip geldiğimi fark ettiğinde, "Hocam, sana yakışmıyor!” demişti.
-Neden?
-Sana bir Mercedes alalım.
-Sağ ol ama Murat pekala işimi görüyor.
-Öğretim üyesine yakışmaz. Hiç olmazsa ikinci el bir Mercedes alalım.
Sekreter beye otomobilin hava atmak değil beni bir yerden diğerine götürmeye yarayan bir araç olduğuna inandığımı anlatamamıştım.
Aradan yıllar geçtikten sonra, kızlarım ABD'deki üniversitelere devam etmeye başladıklarında onlardan, bizim üniversite rektörünün sekreteri arkadaşın düşünce tarzını anımsatan olgular dinledim.
Kızlarım, Saks 5th Avenue, Nordstrom ve Bloomingdale's gibi yerlerden yani pahalı, gençlerin tanımlarıyla “marka” giysiler satan mağazalardan gösterişli giysiler alan, bunları giyip zengin erkeklerin, kadınların uğradıkları sosyal ortamlara, bir aylık maaşının tümüne eşit değerde biletlerle gidilen balolara, toplantılara katılarak hal-i vakti görkemli eş arayan ve bazen de bulanları tanıyorlardı.
Sonra?
Bu kimseler, kalantorların ortamlarında dolaşmak için edindikleri pahallı giysileri,........
© T24
