menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çakma demokrasileri anlamak yetmez, anlatabilmek  de gerekir

14 15
18.03.2025

Diğer

18 Mart 2025

Batı ülkelerinde demokrasi tanımından giderek uzaklaşan yönetimlerin baş göstermekte olması endişelere yol açmaktadır; insanların düşüncelerini, eleştirilerini, korkmadan, çekinmeden açıklayabilecekleri, istediklerine önlerine engeller çıkarılmadan, duvarlar dikilmeden oy verebilecekleri düzenin yararını bilenler, yeni yetme çakma demokrasileri ayrıntılarıyla irdelemeye başlamışlardır.

İhsan Yılmaz ve Kemal Özden'e göre, uyduruk demokrasilerde hegemonik bir parti sistemi vardır. Bu sistemde "nispeten kurumsallaşmış bir iktidar partisi; baskı, kayırmacılık, medya kontrolü ve diğer araçları kullanarak siyasi arenayı tekeline alır ve… Muhalefet partilerinin iktidar için rekabet etme şansını engeller." Böyle bir siyasi ortamda, "çok partili seçim yapılması ve… Demokratik siyasi kurumların sadece isim olarak bulunması, otoriter egemenliğin varlığını maskelemektedir." *

Bazı araştırıcılara göre eskiden, diktatörlükler baskıcı kontrol yöntemlerini yeğlerlerdi ve iktidarlarını sürdürmek için siyasi faaliyetleri yasaklama, muhalifleri sansürleme, muhalefetin kamusal belirtilerini sınırlama yolunu seçerlerdi. Bu günkü otokratlar ise, amaçlarına varmak için kuşa çevrilmiş, gerçek anlamını yitirmiş, demokratik kurumları kullanmak eğilimindedirler. **

Durum bu kadar vahim ise meseleyi kavramış olanların, kavramakla yetinmemeleri, bu gerçeği yorumlayamamış, yarım ya da daha az nispetlerde sezmiş olan yurttaşlarına anlatmanın yollarını da bulmak zorundadırlar.

Nasıl anlatılabilir?

Kuşkusuz birçok yolu vardır; biz kavramsal sanattan da yararlanılabileceği sonucuna vardık.

Marcel Duchamp, kavramsal sanatın atası olarak bilinir. Bu kimse, 1917 de New York‘ta düzenlenmiş olan Bağımsız Sanatçılar........

© T24