menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hekimler ve hapistekiler

11 1
sunday

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

20 Nisan 2025

İBB Genel Sekreter yardımcısı Mahir Polat en sonunda sağlık nedenleri gerekçe gösterilerek hapishaneden çıkarıldı ve evine hapsedildi. “Zaten ne suçu vardı ki” bile denilemedi ve bu sonuç buruk bir memnuniyet ile karşılandı.

Bu sonuca ulaşmak için ise Adli Tıp Kurumu’nun vereceği rapor beklenmeye başlandı ama durumun ciddiyeti karşısında rapor beklenmeden tahliye edildi. Kamuoyu baskısı bu kadar güçlü olmasa böyle bir sonuç çıkar mıydı emin değilim, zira ağır sağlık sorunları ile hapishanelerde hayatını kaybeden tutuklu sayısı hiç de az değil.

Adli Tıp Kurumu raporları bağlayıcı olur. Ancak, diğer devlet kurumları gibi bağımsız karar verebilmesi ne yazık ki siyasi otoritenin izni ile sınırlıdır.

Daha önce de örnekleri yaşandı. 2000 yılında cezaevlerinde yaygın protestolar sonucu ölüm oruçları başladı. Ölüm oruçlarında süre uzadıkça beyin fonksiyonlarında bozulmalar ve diğer organ yetmezlikleri sonucu ölüm kaçınılmaz olmakta.

Bu tür durumlarda hekimin görevi yaşamı savunmak ve kişiyi bu karardan vazgeçirmeye ikna etmek olmalı. Bu da başarılamazsa en azından su, tuz ve B vitamini desteğini almasını sağlamalı. Olası gelişmeler ve olumsuz sonuçlar konusunda kişiyi aydınlatmak da hekimin görevi.

Zorla besleme aşamasında hekimin yer alması söz konusu olamaz.

O zamanki süreç kanlı bir şekilde........

© T24