menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hayatın bu kadar yorduğunu bilseydim, 90’lardan hiç çıkmazdım

17 1
11.12.2025

Diğer

11 Aralık 2025

Hava -16°C. Her yer bembeyaz. Amerika’dan sevgiler.

Annemi görmeyeli üç sene, kardeşimi görmeyeli iki sene, babamı görmeyeli dokuz sene oldu. Türkiye artık burnumda tütüyor. Memleket hasreti başka bir şeymiş. İçimde hüzünle karışık bir heyecan… Artık pilim tükenmek üzere.

Şimdi bir kadeh kırmızı şarap koydum kendime.

Hozan Beşir ile tanıdığım “Feryad-ı İsyanım”ı açtım. Biraz hüzünlendim. Sonra dinlediğim bu versiyonun yapay zekâ tarafından üretildiğini fark ettim. Emek sömürüsünün her yeri sardığı bu düzende, hâlâ var gücüyle mücadele eden dostlara selam olsun!

Son yazımın üzerinden dokuz ay geçmiş. Mailleştiğim, ara sıra haberleştiğim güzel okurlarım vardı.

“Bu hafta yazacağım”, “haftaya yazacağım” derken dokuz ay olmuş! Biraz abartmışım. Koptuk, kusura bakmayın…

Herhangi bir aktiviteyi “önceden belirlenmiş” zaman diliminde tekrarlamam gerektiğinde, o aktiviteyi, ne kadar mücadele etsem de devam ettiremiyorum. Geriye dönüp baktığımda, ilkokuldan üniversite son sınıfa kadar nasıl her sabah 06.00’da yüzme antrenmanına gidebilmişim, hayretler içindeyim. Belki de her gün yarışmak bana heyecan veriyordu. Belki de hayata dair inancım daha fazlaydı. Bilemiyorum.

Yazı yazmak öyle bir şey ki… Hani ilham olmadıkça, ortam olmadıkça “hadi yazayım bir şeyler…” deyip yazamıyorsun. Yani ben yazamıyorum en azından. Fatih Altaylı yazabiliyor. Mücadelesinde kendisine güç diliyorum. İnancımız yolunu aydınlatsın…

Son yazımda size Etsy’de satış yaptığımdan bahsetmiştim. Bir grup oluştursak 100 kişi-10 TL bağış yapsa “şunları, bunları yaparız” demiştim. Hayallerime yaklaştım!

T24 sayesinde güzel ruhlu (ticaret hırsıyla........

© T24