menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İstenmeyenlerin gecesi!

13 0
22.11.2025

Diğer

22 Kasım 2025

Kasım ayı Galatasaray’ın kapısını çalıp "Ben geldim!" demedi, kapıyı tekmeyle kırıp içeri daldı. Üstelik elinde çuval da yok, çuvalla gelse bari içinden bir şey çıkar dersin… Yok. Getirdiği tek şey sakatlık, formsuzluk ve kulübün üstüne çökmüş bir uğursuzluk bulutu.

Talihsizlik zinciri Galatasaray’da toplu konut projesine dönmüş. "Bir sakat da benden olsun" diyen mi dersin, "Bu hafta ben formsuz olayım" diye gönüllü yazılan mı… Takım neredeyse ortak bir talihsizlik kooperatifine dönüşmüş.

Sahaya çıkan takım Okan Buruk’un salı gecesi korkusunun eseri. "Aman Gilloise maçında bana lazım olanlara bir şey olmasın" derken sakatlıklar yokuş aşağı yuvarlanmaya başladı. Maçın 15. dakikası…

Lemina birdenbire yerde kalıyor.

Sanki görünmez biri sahaya dalmış, "Şöyle hafifçe dürteyim" demiş.

O görünmez kişi büyük ihtimalle kasım ayı’nın ta kendisi; üzerinde paltosu, elinde kaloriferi yanmayan bir apartmanın aidat defteri, yüzünde de "Ben uğursuz muyum, yoook canım!" ifadesi.

Hakem oyunu durduruyor, tribünler şaşkın…

Bir tek kasım ayı şaşkın değil; çünkü bütün bunları bizzat kendisi planlamış gibi etrafta dolaşıyor:

"Şimdi sakatlar tam oldu, formsuzlar tamam, bir de Lemina’yı alırsam koleksiyonumu tamamlıyorum…"

Galatasaray sahada 11 kişi görünüyor ama talihsizliklerle beraber neredeyse 22 kişi oynuyor.

Biri topa vuruyor, öteki şanssızlık hemen pres yapıyor.

Biri kontra atağa kalkıyor, bahtsızlık yan hakeme ofsayt kaldırttırıyor.

Sanki takımın gizli bir rakibi daha var:........

© T24