Başkan adayı
Diğer
26 Ağustos 2024
Geçtiğimiz günlerde, bu yakınlarda Cumhuriyet Halk Partisi’nin hala “yeni” sayılacak Genel Başkanı Özgür Özel’in bir mülakatta söyledikleri siyaset ortamında bir hoşnutluk yarattı. Özgür Özel cumhurbaşkanlığına aday olmayacağını açıkladı; Tayyip Erdoğan’ın bir kabusa dönüşen iktidarına son veren Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olarak “tarihe geçmek” istediğini söyledi. Aslında bunu aday ve sonra da seçilmiş başkan olarak da yapabilir; ama belli ki Özgür Özel’in gözü yükseklerde değil. Ayrıca, gene belli ki, partisinin cumhurbaşkanlığı adaylığı gibi bir mevkiye uyacak, yakışacak birini çıkaracağı konusunda endişesi yok.
Siyaset dünyasında bulunduğu yerin ilerisine geçmek isteyen ve bunu başarmak için her şeyi yapmaya hazır insanlar görmeye alışık olduğumuz için Özgür Özel’in bu tavrı büyük çoğunluğun sempatisini kazandı.
Özel’in kendisi hakkında bu kararı vermesi, olumlu bir davranış ve çok olumlu şekilde karşılanıyor, ama özel bir karar da sayılmaz. Evet, son aylarda yalnız AKP’nin değil, Tayyip Erdoğan’ın da prestijlerinden epeycesini kaybettiklerini gözlemliyoruz. Gene de “Bu iş bitti” diyecek durumda değiliz. Tayyip Erdoğan içinde bulunduğu ortamın özelliklerini, toplumda neleri kendi çıkarına çalıştırabileceğini iyi biliyor. Onun için, iş gelip seçime dayandığı zaman neler yapabileceği bilinmez.
Tayyip Erdoğan’ı en mutlu edecek gelişmelerden biri, belki başlıcası, Erdoğan’ı yerinden etme potansiyeline en fazla sahip olan CHP’nin kimin aday olması gerektiği konusunda bir anlaşmazlığa düşmesi olacaktır. AKP tarafının bu stratejiyi şimdiden desteklediğini görüyoruz.
Ülkede genel duruma baktığımızda ise bu toplumun bir “Tayyip Erdoğan” dönemi daha kaldırmasının şüpheli olduğunu görebiliyoruz. Başta Tayyip Erdoğan olmak üzere, bütün AKP cephesi iktidarı elden bırakmamak konusunda kararlı görünüyor. Toplum Tayyip Erdoğan’ın saltanatını bir dönem daha uzatırsa, iktidarı bırakmama oldubittisi için hazırlık imkanları da daha rahat işlenebilir.
Dolayısıyla Özgür Özel’in adaylık konusunda açıkladığı tavır var olan siyasi ortamın, gelişmelerin de oldukça akılcı bir değerlendirmesini içeriyor.
Peki, CHP’de böyle bir anlaşmazlık ve didişme çıkacağının “habercisi” diyebileceğimiz olanlar var mı?
Üç kişinin adı geçiyordu: Bildiğiniz gibi, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Özgür Özel. Şimdi, bunların üçüncüsü, “Bu yarışta ben yokum” dedi, tavrını ilan etti. Ben kişisel gözlemlerimle Yavaş’ın bu konuda fazla ısrarlı olacağını sanmıyorum. Halk Partisi içinde çoğunluğun da Ekrem İmamoğlu’nu orada görmek isteyeceği kanısındayım.
Ama şimdilerde ya da seçim yaklaşırken başka adaylar çıkabilir. Bugün alanda gördüklerimizden, bu “üç kişi” arasında olmamakla birlikte birden karşımıza aday sıfatıyla çıkacak olursa fazla şaşırmayacağımız kişi Kemal Kılıçdaroğlu.
CHP’de iç dengelerin nasıl biçimlendiğini bilmiyorum, ama bunca yıl başkanlık yapan bir kişinin dediğinden çıkmak istemeyecek bir tabanı olması pekâlâ olacak bir şey.
Peki oyunun karakterleri -Özgür Özel’den gayrısı- şimdiye kadarki davranışlarıyla bir sinyal veriyorlar mı? Yavaş, “Tabandan talep gelirse ben de uyarım” dedi. Bu, iddialı bir tavır göstermiyor.
Kılıçdaroğlu ise........
© T24
visit website