Bir Japon’un gözünden: 42 günde üç ülkeyi gezdikten sonra Türkiye’yi neden özledim?
Diğer
05 Ağustos 2025
42 günlük Portekiz, İspanya ve Fas yolculuğumun son gününden merhaba!
Haziran ayında başladığım bu maceraya çıkarken, Akdeniz’in sıcağı öyle bir kavuruyordu ki... Bildiğiniz gibi, Haziran’da Akdeniz'in sıcağı bir başka. İspanya’da, bir ara Fas’a gitmeyi tamamen aklımdan çıkarmıştım. “Burası bu kadar sıcaksa, kim bilir Afrika’da ne kadar bunaltıcı olur, belki orada dayanamayabilirim!” diye düşünmüştüm. Ama sonunda Fas’a gitmeye karar verdim ve o kadar doğru bir seçim yaptığımı gördüm ki! Eğer Fas’a gitmeseydim, sadece Avrupa ülkelerinde kalıp gezmiş olsaydım, bu kadar renkli anılarım olamayacaktı.
Batı Avrupa, asırlardır gelişmiş, yerleşik ve düzenli yaşamlarıyla yol alıyor. Avrupa’da her şey yerli yerinde, ama bir tık daha yavaş ilerliyor.
Portekiz’den başlayacak olursak; Coimbra Üniversitesi’ni ziyaret ettim. Ülkenin en eski üniversitesi olan ve Dünya Mirası listesinde yer alan bu tarihi mekân, adeta bir zaman yolculuğu gibiydi.
Özellikle üniversitenin içindeki Joanina Kütüphanesi büyüleyiciydi; kimileri onu “dünyanın en güzel kütüphanesi” olarak tanımlar (fotoğraf çekmek yasak olduğu için görüntü yok, ama gözlerimde hâlâ taze).
Bir şeyler atıştırmak için yerel halkın önerdiği 'Kemik' isimli restoranın açılış saatinden yarım saat önce gitmeme rağmen çoktan kuyruk oluşmuştu. Menüye bakıp ne yesem diye düşünürken, yanımdaki öğrencilere göz attım. Bir tanesi gülümsedi ve dedi ki: “Birlikte yersek, hepsinden biraz tadabilirsin!”
Bu öneriyi hemen kabul ettim ve ne kadar doğru bir karar verdiğimi de hemen anladım! Menünün her bir yemeği, ayrı bir lezzet patlamasıydı.
Lizbon’daki........
© T24
