menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bu kadar “tesadüf”, tesadüfen olmaz

246 31
09.05.2025

Diğer

09 Mayıs 2025

Selçuk Tengioğlu, Sırrı Süreyya Önder'in anma programından çıkan Özgür Özel'e saldırdı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e saldıran adam, ifadesine göre oralarda gezinirken Özel’i görünce dayanamayıp tokatlamış.

İfadesinde şöyle anlatıyor:

Özel’in daha önceden Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’na, savcılarına, askerlerine, polislerine tehditvari konuşmaları olduğundan, o an bir duygusal yapı içerisinde de olduğumdan bir anda kendimi kaybederek Özgür Özel’in yüzüne bir tokat vurdum. Özel’e tokat vurmamdaki sebep, içinde olduğum üzüntü hali ve Özel’in sürekli tehdit dili kullanması, ülkemizi yabancı ülkelere şikâyet etmesinden kaynaklanan tepkisel bir eylemdir.”

Saldırgan daha sonra sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.

İşim gereği poliste alınmış ifadelerden çok okudum. Cümlelerin karışmasından filan bilmece çözmeye de benzer bazen. Ya da ifadeyi alan, sanığın anlattıklarını bir biçime sokar, öyle yazar.

Bu yukarıda aktardığım ifade biçimi saldırganın “kariyerine” pek uymuyor bence. Sanki birisi onun anlattıklarını derleyip toparlamış gibi.

Mesela normal bir vatandaş Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan söz ederken “Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı” demez.

Süleyman Demirel’den söz ederken “Türkiye Cumhuriyeti’nin Dokuzuncu Cumhurbaşkanı” demediğimiz gibi.

“Cumhurbaşkanımız” diyebilir, “ülkemizin Cumhurbaşkanı” diyebilir, “Cumhurbaşkanım” diyebilir, “Reis” ya da “Başkan” der ama böyle adlı adınca “Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı” diye söz etmez.

En yakınınızdaki insanı çevirin ve sorun bakalım, Erdoğan’dan nasıl söz ediyor?

Ya şuna ne dersiniz: “Özel’in sürekli tehdit dili kullanması!”

“Tehditkâr konuşuyordu”, “tehdit ediyordu” filan deseydi anlaşılabilirdi.

Sizce bu eğitim düzeyindeki birinden beklenecek bir ifade midir, “tehdit dili kullanıyor” ifadesi?

Ve bir sorum var: Sanık, yakalandıktan sonra Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürülmüş.

Niye “terörle mücadele şubesine” değil de Asayiş’e götürüldü sorusunun yanıtını almamız gerekiyor.

Bu memlekette TikTok’ta bir şeyler söyledi diye insanların kapısına terörle mücadele şubesi ekipleri dayanıyor. Gazetecileri evlerinden terörle mücadele ekipleri topluyor.

Bir politikacıya fiziki saldırıda bulunan adam sadece “asayiş” sorunu mudur?

Ana muhalefet liderine saldıran kişinin bir terörist olmadığından, o anda AKM’de görevli polis amirleri nasıl emin olabilmişler?

* * *

Saldırganın tutuklanmasına neden olan suçlama şu: Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama!

Kasten yaralama suçunun cezası 4 aydan 1 yıla kadar hapis ya da adli para cezası.

Kamu görevini yerine getiren bir kişiye yönelik olduğu için ceza, yarısı oranında arttırılır.........

© T24