Narsist artist Trump Amerika'yı batırıyor
Diğer
23 Mart 2025
Eğer ben ABD'yi batırmak isteseydim en çok ticaret yaptığım ülkelere yüksek gümrük vergileri koyar ve çok cepheli bir ticaret savaşı başlatırdım.
Ucuz işgücünü ülkeden kovardım.
Devlet memurlarına terör estirip kapının önüne koyardım. Kamu harcamalarını tırpanlardım.
Borsayı çökertirdim. Doların altını oyacak alternatif kripto paraları teşvik ederdim.
Tüm demokratik kurumların altını oyup zayıflatırdım. Milli Eğitim Bakanlığını kapatırdım.
Zaten taraftarlarımın çoğunlukta olduğu Kongre'yi bypass edip ülkeyi keyfime göre kanun hükmünde kararnamelerle yönetirdim.
Tüm komşularımla ve müttefiklerimle papaz olurdum. Başkalarının topraklarına göz koyardım. Amerika'nın düşmanı diktatörlere kol kanat gererdim.
Dünyanın gözbebeği olan Amerikan üniversitelerine devletin sağladığı tüm araştırma yardımlarını keserdim. Üniversitelerde ifade özgürlüğünü kısıtlardım.
Nazi propagandasına karşı kurulmuş olan 45 dilde yayın yapan Amerika'nın Sesi ve Özgür Avrupa radyolarını kapatırdım ve meydanı Rus ve Çin istihbaratına kaptırırdım.
Tüm küresel yiyecek ve ilaç yardımlarını keserdim. Yoksul ülkeleri ve ABD'nin tüm müttefiklerini Çin'in, Rusya'nın ya da zengin Arap ülkelerinin kucağına iterdim.
Günümüzün Amerika'sının artık herhangi bir düşmana ihtiyacı yoktur. Trump ve oligark şürekası yukarıda saydığım tüm kalemleri fazlasıyla yapmakta ve kendileri servetlerini katlarken vatandaşlarının ayaklarına sıkmaktadırlar.
Atlanta Merkez Bankası gayrisafi milli hasılada ilk çeyrekte yüzde 2,8 düşüş beklendiğini söyledi. Bu çok büyük bir orandır. Tüm ABD borsaları çöktü. Herkes durgunluktan ya da resesyondan bahsetmeye başladı.
Tabii en korkulan enflasyonla beraber resesyon, yani stagflasyondur. Hala bağımsızlığını koruyabilmiş Merkez Bankası Fed'in sayesinde Amerikan ekonomisi şimdilik orada değildir. Ancak bir uygulanıp bir kaldırılan yüksek gümrük vergilerinin enflasyonist etkisinin olacağı kesindir.
Kötümserler ikinci bir Büyük Buhran'dan bahsetmeye başladılar bile.
Hem Trump hem de gölge başkan Musk para basmaya karşı olduklarını söylediler. Ancak Amerika'nın Büyük Buhran'dan ve COVID-19'in yarattığı durgunluktan kamu harcamalarının artırılmasıyla kurtulduğunu da hatırlamak gerekir.
Trump'ın niçin ABD ekonomisini kasıtlı olarak büyük ölçüde küçültmek istediğini anlamak zordur. Bunda dış güçlerin değil, kendi parmağı vardır. O bilinçli olarak bir resesyon yaratmaktadır.
Eğer Trump'ın amacının ekonominin ve dolaylı olarak devletin kendisine sadık birkaç oligark tarafından yönetildiği Rusya gibi bir ülke yaratmak olduğuna inanırsanız bu eylemler mantıklı gelebilir.
Büyük, dinamik ve güçlü bir ekonomide bu yeni devleti kurmak zordur ve ona karşı çıkabilecek çok sayıda güçlü aktör vardır. Bu nedenle para ve güç ona sadık olanlara verilirken geri kalanı çökertilir.
Ancak ben beğenilmeye muhtaç narsist Trump'ın ABD ekonomisini bilerek batırdığını sanmıyorum. Bence o başka gerçekleri olan bir hayal dünyasında yaşamakta, tıpkı bir gün Nobel Barış Ödülünü alacağına inandığı gibi yüksek gümrük vergilerinin ekonomi için hayırlı olacağına da inanmaktadır.
Trump öte yandan Rus otokrat Putin'e karşı derin bir muhabbet beslemektedir. Dünyada her olgu rasyonel nedenlerle açıklanamaz. Aşkın gözü kördür.
2017'deki büyük vergi kesintileri büyük şirketlerin ve zenginlerin vergilerini ciddi şekilde düşürdü. Kısa vadede ekonomi teşvik edildi, borsa yükseldi, ancak devletin gelirleri düştü ve bütçe açığı rekor seviyelere çıktı. Vergi kesintilerinin orta ve işçi sınıfına uzun vadede çok az yarar sağladığı görüldü.
Trump ikinci döneminde 4,5 trilyon dolarlık çok daha büyük bir vergi kesintisini gerçekleştirmek istiyor ve bu yüzden önce Elon Musk'a federal devleti küçültme ve hizmetleri azaltma görevini verdi.
Trump tüm ülkelere, özellikle ABD'nin en fazla ticaret yaptığı Kanada, Meksika ve Çin'e karşı yüksek gümrük vergileri getirdi ve ithalat maliyetlerini artırdı. Amaç Amerikan ürünlerini korumak olarak ilan edildiyse de ara mal ithal eden üreticiler ve en fazla tüketiciler zarar gördü. Çin'e mal satan çiftçiler ve teknoloji firmaları sıkıntı yaşadı, çelik ve alüminyum gibi sektörlerde maliyetler arttı.
İthal ürünlerin fiyatının artması enflasyonu yükselten önemli bir faktör oldu. Ticaret savaşlarının başlaması karşı taraflardan da cevaplandırıldı ve işlerin çığırından çıkma olasılığı arttı.
Kısa vadede yerli üreticiler korunmuş gibi görünse de uzun vadede ABD’nin küresel rekabet gücü azalacak ve ticari ilişkileri zedelenecektir.
Trump'ın uyguladığı yüzde 25'lik gümrük vergisi ve diğer korumacı ticaret politikaları enflasyonist baskıları artırdı, tüketici güvenini azalttı ve ekonomik büyümeyi yavaşlattı.
Ayrıca Trump yönetiminin federal bürokrasiyi azaltma çabaları ve Elon Musk'ın uyguladığı kamu harcamalarındaki kesintiler yatırımcıların başlangıçtaki iyimserliğini azalttı ve piyasada belirsizlik yarattı. Bu durum ABD dolarının değer kaybetmesine ve küresel piyasalarda dalgalanmalara neden oldu. Türkiye'de doların değerinin artmasının nedeni yerel ekonomik durumlardır.
Trump Fed başkanı Powell'a baskı yaptı ve ekonomiyi yapay olarak canlandırmak için faizleri düşürmesini istedi. Onun ilk döneminde faizler düşse de bu durum Biden döneminde enflasyonu yükselten bir etken oldu.
Trump ticaret savaşları konusunda sürekli fikrini değiştirdiği için finans piyasalarında ve iş dünyasında belirsizlik arttı.
Düşük faiz oranları kısa vadede borsayı yükseltti ve yatırımları teşvik etti. Ancak, düşük faiz oranları uzun vadede ekonomik balonlar oluşturabilir ve enflasyonu tetikleyebilir. 2021 ve sonrasında görülen yüksek enflasyonun temelinde Trump döneminde alınan bu kararların olduğu düşünülüyor.
Amerikan ekonomisi tarih boyunca göçmenlerin katkılarıyla büyümüştür. Trump'ın göç politikası iş gücü piyasasının daralmasına ve üretkenliğin azalmasına yol açtı.
Trump Meksika sınırına duvar inşa etmek için agresif politikalar izledi. Yasal göçmen kabullerini azalttı ve vize süreçlerini zorlaştırdı. Düşük ücretli iş gücü azalınca tarım, inşaat ve hizmet sektörlerinde eleman eksikliği yaşandı ve bazı ürünlerin fiyatları arttı.
ABD'nin teknoloji ve sağlık sektörlerinde yabancı yetenekleri çekmesi zorlaştı. Trump'ın politikası kısa vadede Amerikan işçilerini koruyor gibi görünse de uzun vadede ekonomik büyümeyi sınırladı.
Donald Trump’ın ekonomi politikaları, hızlı büyüme ve kısa vadeli kazançlara odaklanan bir stratejiye dayanıyor. Ancak bu politikaların uzun vadeli etkileri göz önüne alındığında ABD ekonomisinin istikrarını tehlikeye attığı söylenebilir. Vergi kesintilerinden ticaret savaşlarına, merkez bankasına yönelik baskılardan pandemi yönetimine kadar........
© T24
