menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Halk ressamı Norman Rockwell

8 1
16.02.2025

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

16 Şubat 2025

Hepimizin Yaşadığı Sorun

Lisede münazara kulübünde tartıştığımız konulardan biri sanatın sanat için mi, yoksa toplum için mi olduğuydu. Her iki argüman için sayısız örnek verilebilir. Ancak erişebilirliği ve her kesimden halkın gündelik sorunlarını duygusal bir biçimde yansıttığı nedeniyle benim aklıma gelen bir numaralı halk sanatçısı Amerikalı Norman Rockwell'dir (1894-1978).

Rockwell Amerikalıların gündelik hayatı hakkındaki sevimli, mizahi ve sıcak resimleriyle kırk yıldan fazla The Saturday Evening Post dergisinin kapaklarını süsledi ve Amerikan popüler kültürüne damgasını vurdu. Sanat hayatı boyunca 4000 civarında eser yaratan çok üretken bir ressamdı.

Rockwell'in resimleri yaşamı boyunca sanat eleştirmenleri tarafından fazla ciddiye alınmadı ve fazla pop ve avam bulundu. Lolita'nın yazarı Vladimir Nabokov Rockwell'in olağanüstü tekniğinin sıradan bir işe koşulduğunu söyler ve Pnin adlı kitabında "Dali aslında Norman Rockwell'in bebekken çingeneler tarafından kaçırılmış ikiz kardeşidir" der.

Norman Rockwell genellikle Amerikan yaşam tarzını idealize eden eserleriyle tanınır. Ancak profesyonel hayatının son yıllarında siyasetle daha fazla ilgilenmeye başladı. The Saturday Evening Post dergisinden kendisine yeteri kadar siyasal özgürlük tanımadığı gerekçesiyle ayrıldı. 1964'te Look dergisi için yaptığı Hepimizin Yaşadığı Sorun (The Problem We All Live With) adlı tablo sanatçının sosyal adalet ve ırk eşitliği konularındaki güçlü duruşunu yansıtan en çarpıcı eserlerinden biri olarak öne çıkar.

Tablo Amerika'da medeni haklar hareketinin en önemli olaylarından biri olan 1960 yılında Ruby Bridges adlı siyahi bir kız çocuğunun ırk ayrımcılığına son veren yasaların ardından yalnızca beyaz öğrencilerin gittiği bir okuldaki ilk gününü günü konu alır.

Ruby New Orleans’taki William Frantz ilkokuluna başladığı gün beyazlardan oluşan büyük bir kalabalık ona karşı protesto gösterileri düzenledi, ailesi tehditler aldı ve okul arkadaşlarının büyük çoğunluğu okuldan ayrıldı. Küçük Ruby Amerikan federal hükümeti tarafından gönderilen dört güvenlik görevlisi tarafından korunarak okula götürülüp getirildi.

Rockwell’in eseri tam da bu anı resmeder. Beyaz elbisesiyle yürüyen Ruby Bridges yanında korumalarıyla birlikte kararlı bir şekilde yürümektedir. Arkasındaki duvarda ise sevgili okuyuculara asla kullanmamalarını önerdiğim “nigger" diye ırkçı bir küfür ve izi kalan çürük bir domates görülür. Bu detaylar dönemin Amerika’sındaki ayrımcılığı ve ırkçılığı güçlü bir şekilde hissettirir.

Rockwell her zamanki gibi detaylara büyük önem vererek basit ama etkileyici bir kompozisyon oluşturmuştur. Ruby’nin beyaz elbisesi saflığı ve masumiyeti temsil ederken duvardaki izler ve lekeler karşılaştığı şiddeti ve düşmanlığı simgeler. Ona eşlik eden dört federal ajan ise yüzleri gösterilmeden sadece yürüyen vücutlarıyla betimlenir. Bu da resmin odağını Ruby Bridges’in üzerine yoğunlaştırır ve izleyicinin empati kurmasını sağlar.

Rockwell’in gerçekçi tarzı ve güçlü anlatımı izleyiciyi tablonun içine çeker. Küçük bir çocuğun tek başına koca bir sisteme karşı duruşunu ve cesaretini gösteren sahne etkileyicidir.

Norman Rockwell’in kariyeri boyunca The Saturday Evening Post gibi dergiler için yaptığı neşeli, geleneksel ve nostaljik Amerikan yaşam tarzını betimleyen resimlerinden farklı olarak yarattığı Hepimizin Yaşadığı Sorun onun sanat hayatındaki bir dönüm noktasıdır. Irkçılığa karşı net bir tavır alan Rockwell sanatın sosyal adalet için nasıl güçlü bir araç olabileceğini de göstermiştir.

Bu tablo sadece 1960’ların Amerika’sına değil, günümüz dünyasına da güçlü bir mesaj verir. Toplumsal eşitlik ve adalet mücadelesi hala devam etmektedir. Bugün bile müzelerde, kitaplarda ve çeşitli medya platformlarında yer alan bu eser insan hakları mücadelesinin sanat aracılığıyla nasıl aktarılabileceğinin en iyi örneklerinden biridir. Başkan Obama orijinal tabloyu Beyaz Saray'ın duvarına asmıştır.

Bu tablo yayınlandıktan sonra Rockwell çoğunlukla güneyli ırkçılardan çuvallar dolusu nefret mektubu aldı ve kendi ırkına ihanet etmekle suçlandı. Onun doğru yolda olduğu artık kanıtlanmıştı.

1941 yılında ABD Başkanı Roosevelt Kongre'de Dört Özgürlük başlıklı tarihi bir konuşma yaptı. Bunlar İfade özgürlüğü, İbadet özgürlüğü, Yoksulluktan kurtulma özgürlüğü ve Korkudan kurtulma özgürlüğüydü.

Nazım Hikmet Abidin Dino'dan mutluluğun resmini çizmesini istemişti. Norman Rockwell de Roosevelt'in konuşmasından esinlenerek özgürlükleri betimleyen dört resimlik bir seri üretti.

Bunlardan ilki 1943 yılında yaptığı İfade Özgürlüğü (Freedom of Speech) tablosu Amerikan toplumunun temel değerlerinden biri olan konuşma özgürlüğünü yücelten ve demokrasiye güçlü bir vurgu yapan en önemli eserlerinden biridir.

Tablo bir halk toplantısında ayağa kalkarak fikrini cesurca ifade eden sıradan bir adamı tasvir eder. Adam mütevazı ve işçi sınıfından bir birey olduğunu belli eden eski koyu renk bir ceket ve kareli bir gömlek giymiştir. Önündeki sırayı sıkıca tutan elleri yıpranmıştır. Yaşını tahmin etmek zordur.

Cebindeki kağıt onun topluluk önünde söz almak için hazırlanmış olabileceği izlenimini verir. Fazla eğitimli biri olmadığı bellidir. Yüzünde kararlı, cesur ve inançlı bir ifade vardır. O her şeyi sorgusuz sualsiz kabullenen bir kul değil, kendi görüşünü ve dileklerini dile getiren, hesap soran bir vatandaştır.

Etrafındaki insanlar dikkatle ve saygıyla onu dinlemektedir. Özellikle sağında oturan takım elbiseli adam konuşmacıyı ilgiyle izlerken toplantının yapıcı ve demokratik bir ortamda gerçekleştiğini gösterir. Burada Rockwell demokrasisin temel taşlarından biri olan konuşma özgürlüğünü ve toplumsal hoşgörüyü yüceltir.

Rockwell eserinde aydınlık ve sıcak renk tonlarını kullanarak izleyiciye olumlu bir duygu verir. Konuşan adam tabloda ışığın en çok vurduğu elemandır. Bu da onun fikirlerini cesaretle ifade eden biri olarak öne çıkmasını sağlar. Gözleri parlak ve kendinden emin, duruşu dik ve........

© T24