Dadı Devlet
Diğer
12 Ocak 2025
Dadı ya da Bakıcı Devlet kavramı bireylerin yaşam tarzına, davranışlarına ve seçimlerine aşırı müdahalede bulunan devletleri tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bu kavram devletin vatandaşlarını koruma amacıyla aşırı düzenlemeler yaparak bireysel özgürlükleri kısıtladığına inanan kişiler tarafından eleştirel bir şekilde kullanılır. İlk olarak 20. yüzyılın ortalarında İngiltere’de siyasi bir söylem olarak ortaya çıkan bu terim günümüzde küresel düzeyde tartışılan bir kavram haline gelmiştir.
Dadı devlet genellikle vatandaşlarının sağlığını, güvenliğini ve genel refahını koruma bahanesiyle hareket eden, ancak bu süreçte bireylerin kendi hayatlarını yönetme özgürlüğüne müdahale eden ve sosyal mühendislik yapan hükümetleri ifade eder. Bu tür bir yönetim anlayışı sigara yasaklarından şeker tüketimi düzenlemelerine, zorunlu bisiklet kaskı kullanımından enerji tasarrufu politikalarına kadar geniş bir alanı kapsayabilir.
Dadı devlet geniş sosyal sorumlulukları olan devleti sembol eder. Bu kavram aynı zamanda refah programlarının haklı görülemeyeceğini ve bireyi alçaltıcı olduğunu ima eder. Bu modelde bağımlılık kültürünün kaynağı ve piyasa ortamındaki tercih özgürlüğü olarak anlaşılan özgürlüğün tahripçisi olarak görülür onun yerine bireysel sorumluluk ve girişimciliğe duyulan inanç konulur. Bu sistem Margaret Thatcher'ın "toplum diye bir şey yoktur sadece bireyler ve aileleri vardır" sözünü destekler niteliktedir.
Dadı devlet anlayışı genellikle iyi niyetli bir başlangıç noktasına sahiptir. Devletler halk sağlığını artırmak, kazaları önlemek, çevreyi korumak ve toplumsal refahı artırmak gibi amaçlarla müdahalelerde bulunabilir. Örneğin, sigara içme yasağı, obeziteyle mücadele için şekerli içecek vergisi veya trafik kazalarını azaltmak için hız sınırları gibi politikalar toplumun genel iyiliğini hedefler.
Ancak bu sosyal mühendislik aşırı kullanıldığı takdirde kişisel hak ve özgürlükleri aşındırır, sosyal adalet dengesini bozar, devlete bağımlılığı artırır, kişisel motivasyonu ve girişimciliği örseler.
Bir Amerikan atasözü Cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir der.
Bakıcı devlet politikalarını savunanlar ise bireylerin her zaman kendi çıkarlarını doğru bir şekilde değerlendiremeyebileceğini ve toplumun genel refahının bireysel tercihlerden daha önemli olabileceğini ileri sürer.
Örneğin halk sağlığını koruma amaçlı sigara yasakları pasif içiciliği önlemiş ve akciğer kanseri oranlarını azaltmıştır. Çocukların aşılanmasını zorunlu kılan yasalar, toplu bağışıklığı sağlamış ve salgın hastalıkları önlemiştir. Çevresel düzenlemeler bireylerin kısa vadeli tercihlerine rağmen uzun vadeli sürdürülebilirlik için gerekli adımlar olarak görülmüştür.
Dadı devlet bireylerin yaşamlarının neredeyse her alanında devlete bağlı hale geldiği bir düzeni ifade eder. Bu kavram, genellikle iyi niyetli kamu politikalarının bireysel özgürlüklere zarar verdiği durumları eleştirmek için kullanılır. Toplum sağlığı, güvenlik veya refahı artırmak adına getirilen bu tür düzenlemeler, genellikle bireylerin kendi kararlarını verme hakkını hiçe sayar ve bu da çok önemli etik ve sosyal soruları beraberinde getirir.
Bir dadı devlet sisteminin en büyük sorunu bireylerin sorumluluk alma yetisini aşındırmasıdır. Sigara paketleri üzerindeki caydırıcı görseller, alkol satışına getirilen sert düzenlemeler veya şekerli gıdalara uygulanan ek vergiler bireylere seçim yapma hakkı bırakmayan politikalardır. Hükümetler bu tür müdahalelerle vatandaşların kendi yaşamları üzerindeki kontrolünü ellerinden alır. Ancak bireysel sorumluluk duygusu hem bir toplumun etik temeli hem de bireylerin kendilerini gerçekleştirme becerileri için çok önemlidir.
İsveç sosyal refah sistemiyle tanınır ve bireylerin yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen çok sayıda düzenleme ve hizmet sunar. Alkol satışına sınırlamalar, cinsiyet eşitliği politikaları ve çevre koruma regülasyonları bireysel özgürlüklerin sınırlandığına dair eleştiriler alır.
İsveç'te alkol satın almak erişim anlamında Türkiye'den daha zordur ve alkol fiyatları Almanya ya da Çekya gibi ülkelere kıyasla bir hayli yüksektir. İsveç'te alkol satışı devlet tekelindedir ve Systembolaget denilen kamu marketleri üzerinden yürür. Bu alkol marketleri de hem az sayıdadır hem de çok kısa çalışma saatlerine ve günlerine sahiptir. İsveçliler bu uygulamadan çoğunlukla memnundurlar ve bunu özgürlüğe vurulmuş bir darbe olarak görmezler. İsveç yetkilileri geçenlerde 4. Murat'ı hatırlatırcasına 2025 yılında sigarayı yasaklamayı düşündüklerini söyledi.
Norveç'te alkol satışında devlet tekeli bulunur ve fiyatlar yüksek tutulur. Ayrıca, çevre ve sağlık politikalarında sıkı regülasyonlar vardır. Elektrikli araç teşvikleri ve karbon salınımı sınırlamaları gibi politikalar, bazı eleştirmenlerce fazla müdahaleci olarak görülür.
Norveç'te sosyal medyada photoshop (görsel filtreler) kullandığını gizlemek beden algısı sorunlarını tetiklediği nedeniyle suç sayılır. Fenomenler ve markalar ticari amaçla yayınladıkları photoshop uygulanmış görüntüleri belirtmek zorundadırlar.
Hollanda özellikle bisiklet kullanımı teşviki ve otomobil kullanımını caydırıcı önlemleriyle tanınır. Gıda ve içecek regülasyonları da sıkı denetim altındadır. İrlanda'da alkol ve sigara ürünlerine oldukça fahiş vergilendirme uygulanır.
Singapur sıkı yasaları ve düzenlemeleriyle ünlüdür. Sakız çiğnemek yasaktır, kamusal alanlarda sigara içmek kısıtlanmıştır ve kamu düzenini koruma adına yüksek cezalar uygulanır. Hükümetin vatandaşların yaşam tarzlarını düzenleme konusundaki kararlılığı dadı devlet olarak anılmasına neden olur.
Avustralya sigara, alkol ve gıda etiketleme politikaları gibi sağlıkla ilgili düzenlemelerde oldukça katıdır. Örneğin, sigara paketleri üzerinde caydırıcı görseller bulundurma zorunluluğu ve kamuya açık yerlerde sigara içme yasakları gibi politikalar dikkat çeker. Ülkede kasklı bisiklet sürmek zorunludur ve aksinin ciddi para cezası vardır.
Birleşik Krallık'ta şeker vergisi, fast food reklamlarına kısıtlamalar ve zorunlu güvenlik tedbirleri gibi uygulamalar gündeme gelmiştir. Bazı kesimler hükümetin bireylerin yaşam tarzlarını düzenlemeye çalıştığını düşünür.
Kanada'da sağlık odaklı düzenlemeler yaygındır. Sigara, elektronik sigara ve şekerli içecek reklamlarına getirilen sınırlamalar ve esrar kullanımını düzenleyen katı yasalar bu algıyı destekler.
ABD'de Tennessee'de öğrenciler düşük pantolonla gezemez, donları gözükemez. New York'ta kapalı alanların yanındaki birçok açık alanda da sigara içmek yasaktır. Kansas'ta patinaj yapıp asfaltta iz bırakmak yasaktır. Amerika'da ve pek çok diğer ülkede özgürlükler sadece devlet tarafından kısıtlanmaz. Devletin pek çok alandan çekilmesi ve sorumluluğu özel şirketlere devretmesi özgürlüklerin bu kez onlar tarafından kısıtlanmasının yolunu açar. Örneğin ABD'de sağlık sigortası olmayan ve bu yüzden borç batağında olan milyonlar özgür değildir.
Noam Chomskydadıdevleti talepetmegücünesahipkesimlerehediyeverenbirdevlet olarak tanımlar. Budagenelliklezenginlervegüçlüleranlamınagelir.Fosilyakıtendüstrisine yılda 500 milyar dolar sübvansiyon verilir.UluslararasıParaFonuenbüyükaltıAmerikanbankasınınkârlarınınkaynağının örtülühükümetgarantisinedeniyleneredeysetamamenkamusübvansiyonuolduğunu saptamıştır. Onlar........
© T24
