menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yeni dünya düzeni: Rivieralar çağı mı geliyor?

17 7
28.10.2025

Diğer

Konuk Yazar

28 Ekim 2025

4 Şubat 2025 günü, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, Gazze’yi "Ortadoğu Rivierası"na dönüştürme vizyonunu dile getirdi. Bu söylem, kabul etmek gerekir ki klasik güvenlik gerekçelerinin ötesinde, küresel ticaret yolları ve enerji koridorlarının kontrolü üzerinden şekilleniyor.

Ortadoğu artık sadece petrol ve doğal gazın değil, küresel lojistik ağların ve dijital altyapıların da kavşağı konumunda. Bu düşüncedeki temel amaç, Çin’in yükselişini denetlemek ya da dengelemek. Bu aynı zamanda Washington’un, yeniden Ortadoğu merkezli bir jeopolitik dönüşü gerçekleştirdiğini de ortaya koyuyor.

Kabul etmek gerekir ki soğuk savaş sonrası kurulan serbest ticaret düzeni, 2000’li yıllarda Çin’in hızlı sanayileşmesiyle birlikte ABD hegemonyasının ekonomik temelini zayıflattı.

Washington’un inşa ettiği açık pazar sistemi, beklenmedik biçimde Çin’in küresel yükselişine hizmet etti. Ve Çin, serbest ticaretin sunduğu esneklikle dünyanın üretim ve ihracat merkezi haline geldi.

ABD’nin bugün yaşanan dönüşümünü anlamak için, son on yıldaki ekonomik paradigma değişimini görmek gerekir.

Trump döneminde ABD, Çin’in bu yükseliş sürecini durdurmak amacıyla yüksek teknoloji ürünlerinin Çin’e satışını sınırladı; ardından serbest ticaretten tarifelere yöneldi. Fakat tarifelerle Çin’in ekonomik yayılımı engellenemedi; Çin, mallarını küresel tedarik zincirleri üzerinden farklı ülkeler aracılığıyla dolaştırabiliyordu. Bunun üzerine ABD, ticaret koridorlarını, limanları, enerji hatlarını ve yolları denetim altına alma stratejisine geçti. Artık mücadele malların fiyatı üzerinden değil, malların geçtiği rotalar üzerinden yürütülüyor. ABD, “barış koridorları”, “insani yardım yolları” ve “stratejik iş birliği ağları” adı altında küresel ticaretin geçiş noktalarını kendi denetim sistemine dahil ediyor. Dolayısıyla Ortadoğu’daki gelişmeler yalnızca bölgesel çatışmalar veya enerji politikalarıyla açıklanamaz.

ABD’nin bölgeye dönüşü, Büyük Ortadoğu Projesi’nin yanı sıra, Çin’i durdurma stratejisinin bir parçasıdır. Amaç yalnızca Çin’i ekonomik olarak yavaşlatmak değil; ticaretin geçtiği coğrafyayı yeniden tasarlayarak onun küresel yayılımını da fiziki olarak sınırlamaktır. Bu bağlamda tarihsel derinliğe baktığımızda, güçlerin egemenliği ticaret yollarının kontrolüyle ölçülmüştür. Asurlulardan itibaren........

© T24