Diğer

T24 Haftalık Yazarı

29 Haziran 2025

Okra Terrace

Üzerimizden ağır bir kış geçti.

Tüm dünya ve ülke gündeminin süregelen ağırlığına rağmen, bir şekilde kendi yöntemlerimizi bularak, ruh ve akıl sağlığımızı korumaya çalıştıysak ve yazın başını görebildiysek, kendimizi şanslı sayabiliriz.

Önümüzde sayılı, sayılı olduğundan mütevellit çok değerli yaz günleri var. Haziran ayını tamamladık sayılır. Geriye kaldı iki ay.

Kış mevsiminin karanlık, ağır, içe dönük halinin aksine yaz mevsimi, yılın en uzun günlerini barındırması ve ışığın hakimiyetiyle doğanın en dolup taştığı, ışığın zirveye ulaştığı ve enerjinin en yüksek seviyeye çıktığı dönemdir. Yaz; hafifleme, büyüme, dışa açılma, bolluk, farkındalık ve şükran gibi temalarla ilişkilendirilir.

Bugünlerde hepimiz hem duygusal hem de fiziksel olarak ağır olan kış günlerinin ardından hafiflemeye ihtiyaç duyuyoruz.

Yaz mevsimi, doğanın üzerindeki ağırlıkları bıraktığı, her şeyin hafiflediği bir dönem olması itibariyle bize bu konuda doğal bir destek sağlıyor. Yazın; güneşin sıcaklığıyla beden gevşiyor, gündüzlerin uzunluğuyla zihin ferahlıyor ve içimizde bir özgürleşme hissi uyanıyor. Kat kat giysilerden arınmak gibi, ruh da fazlalıklarını bırakmak istiyor.

Yaz mevsimi, hepimize yaşamı daha sade, daha akışta ve daha neşeli bir yerden deneyimleme çağrısı yapıyor. İşte tam da şimdi tutunduğumuz fiziksel ve içsel yüklerimizden sıyrılma zamanı.

Evlerimizi, dolaplarımızı, bedenlerimizi, zihinlerimizi, ruhlarımızı silkeleme, artık hayatımıza hizmet etmeyen maddi/manevi tüm yüklerden arınıp varlığımızın dayanılmaz hafifliğinin tadını çıkartma vakti!

Bu hafta sizlerle, İstanbul’da yazın hafifliğine katkı sunacağını düşündüğüm bazı öneriler paylaşmak istiyorum.

Şehirde kolaylıkla erişilebilir yeşil alanların yeterli olmadığını kabul etmekle birlikte, geçtiğimiz sene yaz mevsiminde deneyimlediğim üzere, yanınızda yere serecek bir hasırınız ve örtünüz bulunduğu sürece dilediğiniz parkı, bahçeyi nefeslenecek bir alana çevirebilir, dışarının seslerini kısıp bir ağacın altında ruhunuzu ve bedeninizi dinlendirebilirsiniz.

Sahillerde belediye tarafından işletilen plajlar mevcut. Yaz tatili dolayısıyla öğlen saatleri plajlarda yoğunluk yaşanıyor olsa da kalabalıkların plajlardan çekildiği akşama doğru saatler sakinlik arayanlar için ideal.

Geçen yıl 30 Haziran tarihli yazımda ayrıntılı bir şekilde yer verdiğim, İstanbul’un Anadolu Yakasının güney kıyılarının açıklarında bulunan Büyükada, Kınalıada, Burgazada, Heybeliada gibi Adalar da yaz mevsimini şehirde geçirenler için ferahlatıcı ve dinlendirici bir deneyim sunuyor.

Yazın........

© T24