Doğanın ve tarihin buluştuğu coğrafyada bambaşka bir deneyim
Diğer
02 Mart 2025
Yıllar sonra yeniden ziyaret etme şansı yakaladığım bu büyülü coğrafyaya bu seferki ziyaretime bir off road deneyimi buluşması vesile oldu. Üstelik bu sefer daha önce hiç denk gelmediğim bir haliyle, karlar altında. Her mevsim büyüleyici olan Kapadokya’nın kendine has doğal yapısını varın siz bir de karlar altında hayal edin.
TransAnatolia’nın deneyimli ekibinin rehberliğinde yaşadığımız iki günlük off road sürüş deneyimiyle Kapadokya’nın normal şartlarda gezilmesi, görülmesi çok zor olan yerlerine ulaşıp karlar altında daha da etkileyici bir hal alan Kapadokya doğasının derinlikleriyle buluştuk.
Yolculuğun kendi de varış noktası Kapadokya kadar etkileyici manzaralarla doluydu.
Buluşmanın gerçekleşeceği Kapadokya’ya karayolu ile ulaşmayı tercih ettik. Seyahatimiz yoğun kar yağışlı bir döneme denk geldiği için yol boyu şahane manzaralar eşliğinde yavaş ama keyifli bir yolculuk geçirdik. Bolu’yu geçerken çocukluğumun yılbaşı kartpostallarını andıran, beyaza bürünmüş çam ağaçlarının görüntüsü içimde çocuksu bir sevinç uyandırdı.
Niğde otoyolunda ise yol boyu etrafımızda uzanan uçsuz bucaksız bozkır manzarası çok sinematografik bir görüntü sergiliyordu. Çok az aracın olduğu, tenha otoyolda, usul usul yağan kar eşliğinde ilerlerken bembeyaz karlar altında kalmış olan bozkırda gözüme takılan her kare adeta bir film sahnesini andırıyordu. Kendimi Nuri Bilge Ceylan’ın baş rolde kış mevsiminin olduğu filmlerinden birinde gibi hissettim.
735 kilometrelik yolculuğumuzun sonunda da beyazlar giyinmiş bir Kapadokya’yla buluştuk.
Kapadokya, 60 milyon yıl önce Erciyes, Hasan Dağı ve Göllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgâr tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkan bir bölge.
Bölgedeki insan yerleşimi Paleolitik döneme kadar uzanıyor. Pek çok medeniyetin hüküm sürdüğü bu değerli topraklarda yazılı tarih Hititlerle başlıyor. Her bir köşesi ayrı zenginlik taşıyan bu topraklardan kimler gelip geçmemiş ki? Hititler, Frigler, Asurlular, Medler, Persler, Kapadokya Krallığının, Roma ve Doğu Roma İmparatorluğu, Selçuklular, Osmanlılar…
Bugün hala izlerine rastladığımız kayaların içine oyulmuş olan evlerin, kiliselerin ve manastırların tarihi MS 3. yüzyıla kadar uzanıyor. Bölge bir dönem Hristiyanların eğitim ve düşünce merkezi olma özelliğini taşıyor. Kayalara oyulan evler ve kiliseler, bölgeyi zamanında Roma İmparatorluğu’nun baskısından kaçan Hristiyanlar için bir sığınak haline getirmiş.
Burası doğanın ve tarihin bütünleştiği bir coğrafya. Coğrafi olaylar Peribacalarını oluştururken, tarihi süreçte insanlar da şekil vermesi kolay olan tüf yapının içine evler,........
© T24
