Sin Palabras: Kelimeler olmadan
Diğer
10 Ağustos 2025
Eski yıllardan kalma fotoğraflardan anılar...
Geçen hafta insan, kâğıt, mürekkep ilişkisinden söz etmiştim. Dolapların tozlu gözlerinde, çekmecelerinde boynu bükük duran mektupları bu ilişkiye örnek vermiştim. Ancak o çekmecelerde sadece mektuplar, kartlar yok ki! Kağıt ve insan deyince fotoğrafı da unutmamak gerekir. Şimdiki dijital fotoğraflardan söz etmiyorum elbette. Çok eski bir zaman değil, yirmi yıl önce bütün fotoğraflar karta basılırdı. Duvarlarda genellikle aile büyüklerinin fotoğrafları çerçevelerin içinden bakardı. Şifoniyerlerin doğal objesi ise okuyup evden ayrılmış, kendi hayatını kurmuş çocukların ve sonra torunların fotoğraflarıydı. Ama asıl fotoğraflar onlar için ayrılmış bir dolapta albümler içinde saklı dururdu. Ara sıra açılır, bakılır, geçen zamana iç geçirilir, belki bir iki damla gözyaşıyla birlikte albüm kapatılırdı. Başlangıçta siyah beyaz, sonraları solgun renklerle bezenmiş fotoğraflara bakıp hemen yanda duran, muhtemelen bir kordela ile bağlanmış mektupları okuduğumuzda o kişinin kendi hikâyesinin kahramanını da tanımış olurduk. Murathan Mungan, annesi ve teyzesinin fotoğrafına bakarken şöyle diyordu Harita Metod Defteri'nde: "...günün birinde sadece bir fotoğraf olacaklarının hüzünlü bilgisiyle bakıyorlar sanki. Belki de yıllar sonra baktığımız pek çok fotoğraf benzer duygular uyandırır insanın içinde. Fotoğraflarda en çok görünen şey........© T24
