Özge Akbulut: Dünyadaki tüm memeler Türkiye’den
Diğer
02 Şubat 2025
Özge Akbulut son zamanlarda tanıştığım en etkileyici insanlardan biri. Dünyanın iyi yanına, geleceğe dair umut sağlayan bir mühendis, anne, akademisyen, sanatçı. Sanatçı kısmını muhtemelen mütevazılığı nedeni ile kabul etmeyecektir ama seramik çalışmaları kadar işini yapışı ve anlatışı bile sanatçı olduğunun ispatı.
Aslında mükemmel bir karma da diyebiliriz: Mühendis zekası ve bilgisi ile sanat yeteneğinin birleşimi. Yanından ayrılırken, “böyle birleşimlere, böyle bakış açılarına ve hayata yaklaşıma sahip daha fazla insan olsaydı dünya nasıl bir yer olurdu” diye düşünüyorum…
Bu kadar övdüğüm birinin kim olduğunu, ne yaptığını merak etmişsinizdir. (Oysa merak ettirmek ya da reklam yapmak amaçlı değildi yazdıklarım #reklamdeğilgerçek) Gerek TEDX konuşmasında gerekse başka açıklamalarında söylediği gibi, o “meme yapıyor”. Hayır canım, “miiim” yani komik görseller değil bildiğiniz, gerçek anlamı ile “meme”. Ya da daha iyi anlayacağınız şekilde “cerrahi meme simülasyonu/modeli” üreten Surgitate’in kurucusu.
Surgitate, tıbbi ve cerrahi eğitimde kullanılmak üzere sentetik doku ve organ üretimi yapan bir girişim. 3 kıtada satış yapan Surgitate’in özellikle meme kanseri farkındalığı konusunda çalışmaları öne çıkıyor. Özge Akbulut’la yollarımızı kesiştiren de SU Gender tarafından gerçekleştirilen “Toplumsal Cinsiyet Açısından Beden ve Sağlık Tartışmaları” oldu. Bu tartışmalardan benim katılma şansına eriştiğim oturumda hem meme kanseri hakkında ne kadar bilinçli olduğumu zannetsem de bilmediğim çok fazla şey olduğunu öğrendim hem de Surgitate gibi bir yapının varlığından haber oldum.
Bunun üstüne Özge Akbulut’a sorularımı yöneltmem de kaçınılmaz oldu. Sorularım ve meme kanseri hakkında aklımdan geçenler bu sohbetle bitti mi dersiniz? Elbette hayır ama bu sene ilk kez ötelediğim mamografim için hemen randevu almama ve çevremdeki tüm kadınlara mamografi ve el ile kontrol hatırlatması yapmama vesile oldu. Bu bile bir başlangıç.
- Nasıl kuruldu Surgitate, bu fikir nasıl geldi aklınıza?
Bu fikir cerrah bir arkadaşım olan Barkın Eldem’den geldi. Kendisi SENATURK’ün (Türk Senoloji Akademisi) iletişim tarafı ile ilgileniyordu. SENATURK, genç cerrahların daha tecrübeli cerrahlardan yeni teknikleri öğrendikleri kurslar düzenliyor. Bu eğitimde kullanılabilecek modellere ihtiyaç olduğunu gördüğü için benim Malzeme mühendisi olduğumu öğrenince “Bu kurs için bir model yapabilir misin” dedi. Bir de özellikle polimerler benim uzmanlık alanım ve bu modelin yumuşak olması gerekiyor yani polimerden olacak. Ben başta gidip bunu kaselere döküp modelini alırım diye düşündüm ama öyle olmuyormuş. Memenin altına elinizi sokabilmek gerekiyormuş. Çünkü meme ucunu korumak ve meme ucunun hareketi aslında operasyon esnasında çok önemliymiş. Böyle başlayan bir birliktelik oldu. Sonra Barkın'la beraber şirketi kurduk ve hâlâ ortağız.
- Bu şekilde başlasa da bambaşka yerlere evrilmesi ve Surgitate’in büyümesi nasıl oldu?
Ben meme kalıplarına ihtiyaç duyuyordum. Bir yandan Sabancı Üniversitesi'ndeydim tabii o zaman da. Visual Arts Programımızda master yapan Ece Budak’la bir araya geldik. Kendisi benim de lisans yıllarımdan hocam olan Erhan Budak’ın kızı aynı zamanda. Sabancı'da okuyup geri dönünce böyle güzel birliktelikler olabiliyor. Onun yaptığı çok ilginç bir projede kadınları böyle bir altın günü ortamında bir araya getiriyor ve alçıdan memelerinin kalıplarını alıyordu. Fotoğraflarını görmüştüm, bu halam, bu teyzem gibi anlatıyordu. Ben kalıp arayışındayken Ece bir anda benim önüme alçıdan yapılmış meme kalıpları koydu. Dolayısıyla öyle de başladık. Elimizdeki o prototipleme aşaması gerçekten çok yararlı oldu Ama o günlerden bugünlere tabii ki ürünün standardizasyonu gelişti çünkü o ürün geliştirmeyi siz aslında cerrahlarla yapıyorsunuz. Onlar da zamanlarını vererek gerçekten önemli bir iş, bir ihtiyaç çözülsün diye uğraşıyorlar. Dolayısıyla ben bu işbirliklerine önem veriyorum. Şimdi beraber ürün geliştirdiğimiz insanlar var ve herhangi bir maddi talepleri olmadan birlikte hayata geçirdik ürünleri.
- Bu modelleme sürecinde nasıl zorluklarla karşılaştınız?
Cerrahi model üzerinde konuşuyorsak, performansı yakalamak çok zor çünkü içerisinde 5 farklı doku yapısı var. Cerrahlar aslında onkoplastik operasyonları bu modelin üzerinde deneyimleyebiliyorlar. Pratik geliştiriyorlar. Bir de ben akademisyenim ve benim için bunun düşük maliyetli olması önemliydi. Bu şirket ilk kurulduğu zaman “İsviçre'ye taşıyalım” denmişti. Ürün “Swiss made” olunca 3 katı fiyatına satılabilirdi. Ama ben bunu istemiyordum. Kuruluş amacı bu değildi. Dolayısıyla ona uygun bir de yatırımcı portfolyosuyla başladık. Zaten tohum yatırımından sonra da bir daha yatırım almadık. Bana anlayış gösteren yatırımcıların var diyeyim aslında bu işin içerisinde. Şu an ürettiğimiz cerrahi modelin performansı artık dünyada altın standart kabul edilen bir model. Herkese kendilerini bizimle karşılaştırmaları söyleniyor. Gerçekten domine ediyoruz bu taraftaki ürünleri.
- Peki bu modellemeler sayesinde operasyonlar hızlandı ve kolaylaştı diyebiliyor muyuz? Böyle veriler var mı?
Yani bu ben bu sayıya biraz da şöyle bakıyorum. Ortalama bir cerrah ne kadar operasyon yapar diye düşünüyorum. Bu ülkesine göre değişebilir. Ayda beş de olabilir, 10 da olabilir. Her sene çok rahatlıkla söyleyebilirim ki 300'ün üzerinde genç cerrah bizim ürünlerimiz ile bu eğitimi alıyorlar. Ve bunların eksponansiyel olarak arttığını da düşünmemiz gereken bir sistem var. Dolayısıyla bu tekniklerin daha fazla cerrah tarafından öğrenilmesine ihtiyaç........
© T24
